Bu yıl yine Ramazan Ayı uzun günlere denk geldi, 30 gün boyunca oruç ile birlikte metabolizmamızda değişiklikler oldu. Metabolizm...

Bu yıl yine Ramazan Ayı uzun günlere denk geldi, 30 gün boyunca oruç ile birlikte metabolizmamızda değişiklikler oldu.

Metabolizma da bayram ile birlikte yeni bir döneme başlıyoruz.

Ramazan ayı boyunca gün içinde durağan olan sindirim sistemimiz gece yemek yemeye veya uyanıp yemek yemeye alışık olmadığı için metabolizmamız değişir.

Bu yavaşlayan metabolizma ile bayramda günlük beslenme alışkanlıklarımıza ‘hızla’ geri döner isek kilo alımımız da kaçınılmaz olacaktır.

Ramazan ayında vücudumuzu dinlendirdik ve şimdi yepyeni bir başlangıç yapmak için elimizde büyük bir fırsat var.

30 gün boyunca gün içinde çalışmayan metabolizmamızı yeni beslenme şeklimiz ile  dengeli ve düzenli beslenmeye alıştırabiliriz.

Ramazan ayında tükettiğimiz beyaz unlu pidelerin yerine  sabah kahvaltılarında kan şekerimizin dengelenmesi için ve de sindirim sorunları yaşamamamız için tahıllı ekmekleri tercih edebiliriz, farklı ekmekler; çavdarlı, tam tahıllı ve tam buğday gibi tüketebiliriz.

Bayramda bol şerbetli bol yağlı tatlılar yerine misafirlerimiz için kuru meyveleri kavrulmamış badem, fındık, cevizler ile süsleyerek ikram edebiliriz.

Bayram ile birlikte başlayan sağlıklı beslenme şeklimizin devamlılığını sağlamak da çok önemlidir. Oruç tutuğumuz dönemlerde su tüketimimiz neredeyse bir litreye kadar düşebiliyor, ayrıca lifli beslenmeyebiliyoruz, sebze meyve tüketimi de azalıyor.

En önemli olan da oruç tuttuğumuz için spor egzersiz yapmaktan geri kalıyoruz. Beslenme alışkanlığımızın değişmesinden ve hareketsizlikten  kaynaklı bağırsak sorunları da oluşabiliyor. Şimdi Ramazan sonrası bunlara dikkat ederek beslenme ve fiziksel aktivitelerimizi yeniden düzenlemenin tam zamanı!

Bunu bir şans olarak kullanmalıyız. Ramazan Bayramı’nı da normale geçiş için değerlendirmeliyiz.

Herkese Sağlık dolu bayramlar dilerim…

‘Nevin BEYDOĞAN – B-Fit Çamlık Kadınların, Spor ve Yaşam Merkezi’