Dengede bir yaşam sürmenin yöntemi bilinenin aksine sadece biyolojik yöntemlerle sınırlı değil spritüel yönüne de dikkat kesilmek gerekir, yani bilinçli bir zihnin endişe ve karışıklığının ötesine geçmek....
Günümüzde dengede bir yaşam için beslenmeden egzersize takviyelerden bio-hacking’e kadar bir sürü şey konuşuyoruz fakat atladığımız bir şey var ki o da Spiritüellik.
Yaygın olarak üzerinde durulan yaşam süresini uzatma yöntemlerinin temelinde insanı bir madde olarak ele alan bilim vardır, bunun yanında ruhun gücünü de önemsemek gerekir.
Bedenimizi fiziksel olarak değil formsuz bir farkındalık olarak deneyimlemeyi öğrendiğimizde, fiziksel formumuzu terk ettiğimizde bilincimiz yaşamaya devam ediyormuş.
Zaten ölüm bilinçte değil bilincin aktivitelerinde gerçekleşiyor; algılama, biliş, hafıza gibi, ama biz bunun daha ötesine gidebiliriz.
Bu bilgilerin ışığında bilincimizi fiziksel bedenimizden ayırmak sağlıklı ve dengede yaşamanın bir başka yoludur diyebilir miyiz?
Bunu içselleştirdiğimizde sağlıklı uzun ömürlülüğü iyileştirmenin yolunu bulmuş oluruz.
Biohacking, uyku, vücut zihin koordinasyonu, yoga, egzersiz, gibi pratiklerin sağlıklı ve dengede yaşam için etkili olduğu biliniyor tüm bunlara Meditasyon da eklenmelidir.
Kendimize günde 20 – 30 dakika zaman ayırıp meditatif halde var oluşumuzu sonu olan bir bedenden, sonsuz bir ruha taşıdığımızda dengede bir zihin haline dengede bir hormon salınımına dengede bir stres seviyesine, bolluk bilincine ulaşabileceğimiz kesindir.
Meditasyonda hem enerji ve maddeden oluşan bir fiziksel bedenimiz ve hemen göze çarpmayan bir de gizli bedenimiz vardır.
Zihin, akıl, ego, buradadır, göremeyiz ama deneyimleyebiliriz.
Bunun da arkasında zamandan etkilenmeyen, boyutsuz, sonsuz, deneyüstü bir var oluş vardır ki bu bizim fiziksel bedenimizin ötesinde aslında kim olduğumuzdur.
Meditasyonun amacı yaptığımız her şeyle bu var oluşa ulaşmaktır.
Ruhumuzun ve gerçekte kim olduğumuzun cevabı olan bu bedeni, maddeden çok formsuz bir farkındalık olarak deneyimlersek, fiziksel formumuzu terk ettiğimizde bile bilincimiz yaşamaya devam eder.
İçsel denge için zihnin yargı halinden, yargısız bir sadece var olma haline geçmesi çok önemlidir.
Yargısızlık sağlık, refah ve mutluluğun kaynağıdır.
Yargısız bir var oluş zihnimiz ve ruhumuz arasındaki uyumun sağlanması, sağlıklı bir yaşam sürdürmemiz için gereklidir.
Neşeli enerjik isen, sevgi dolu ve merhametli bir kalbe sahip isen, sessiz yaratıcı yansıtıcı zihnin varsa, demek ki var olmanın keyfi ve hafifliği senindir
Bunlar varsa her şeyin vardır ve bir varoluş içindesindir daha fazlasına gerek yoktur