Bugünlerde ilimize ikinci üniversite kurulup kurulmaması üzerine bir polemik yaşanıyor. 15 yılı aşan köşe yazarlığımda, üniversiteler ve Pamukkale Üniversitesi hakkında 20 civarında yazmışım. Hadi noktasına virgülüne dokunmadan yazılarımdan birer paragraf alıntı yapalım; Yazıyı uzun bulanlar koyu kısımları okumak ile de yetinebilirler...

TERCİHLER BAKIMINDAN ÜNİVERSİTELERİ BEKLEYEN TEHDİTLER ve FIRSATLAR Önümüzdeki beş ila on yıl içinde üniversitelerin önündeki nüfus baskısı ortadan kalkacak. Hem nüfus artış hızımız düşecek, hem de üniversite sayısı ve kontenjanı artmaya devam ediyor. Öğrenci bugün de seçici davranıyor ama bu seçiciliğin tam kavrandığı ve fırsata dönüştürüldüğünü söyleyemem. Bazı üniversiteler açmış oldukları kontenjanların dolmadığını görünce uyanacaklar. Ama o gün iş işten geçmiş olacak. Çünkü diğer bazıları sadece kontenjanlarını doldurmayacak, bir de üstüne para alacaklar. Çünkü onlar o günü bugünden görüp gereğini yapanlar. (Temmuz 2011)

GALİBA BU İŞ OLMAYACAK Elektronik postama düşen davete icap ettim ve PAU Kongre Kültür Merkezinde yapılacak olan “Kalkınmada Bölgesel Dinamikler” sempozyumuna gittim.  Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Denizli Valisi Abdulkadir Demir, Denizli Belediye Başkanı Osman Zolan, PAU Rektörü Hüseyin Bağcı, başta Nihat Zeybekçi olmak üzere Denizli milletvekilleri, TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı, TÜSİAD Bölgesel Gelişme ve İş Dünyası Kuruluşlar Komisyonu Başkanı, Denizli SİAD yönetim Kurulu Başkanı, Ticaret Borsası Başkanı, Kalkınma Bakanlığı Bölgesel Gelişme ve Yapısal Uyum Genel Müdürü oradaydı. Ege Üniversitesi, ODTÜ, Dokuz Eylül Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Marmara Üniversitesi, Aydın Üniversitesi, Okan Üniversitesi, Abant izzet Baysal Üniversitesi ve Venedik Üniversitesinden öğretim üyeleri de orada idiler. Hani nerdeyse sadece Pamukkale Üniversitesi yoktu diyesim geliyor. Üniversitenin rektörü dışında çoğunluğu iktisat fakültesinden ben dahil tam beş tane öğretim üyesi vardı. Yani katılımcı üniversitelerin sayısından daha az. 15 kadar bildirinin tamamı dışarıdan, PAÜ’den bir tane yok. PAÜ’nün aktif katılımı iki oturum başkanlığı ile sınırlı. Oturum başkanları olan Doç Dr Oğuz Karadeniz ve Prof Dr Celal Küçüker aynı zamanda organizasyon komitesinde. (Kasım 2011)

YILLARIN HAYALİ; “PAMUKKALE TERMAL REHABİLİTASYON MERKEZİ” AÇILDI. Makale: YILLARIN HAYALİ; “PAMUKKALE TERMAL REHABİLİTASYON MERKEZİ” AÇILDI.

ÜNİVERSİTE SANAYİ İŞBİRLİĞİ O gün kendi kendime dedim ki; üniversite sanayi işbirliği bize uzak bir kavram. Geçen yıllar bu görüşümü hep perçinleyen bir seyir izledi. Ne zaman bu ilde sanayiciler bir toplantı yapsa, bilim adamları rağbet göstermedi; ne zaman bilim adamları bir toplantı yapsa, sanayiciler rağbet göstermedi. Sanayici fason iş yapmanın garantisini ve konforunu yaşamayı tercih ederken; deniz bitecek diyenlere adeta görmeden inanmam der gibiydi. Bilim adamı ise bir fazla öğrenci, bir fazla ders ve ders ücreti derdinde idi. Geldiğimiz noktada sanayici için deniz çoktan tükendi, bilim adamı için ise tükenmek üzere. Bilim adamı kısmını biraz açalım. On yıl içinde bir taraftan açılan yeni üniversitelerin etkisi, diğer taraftan nüfus artış hızının azalması ve nihayet üniversiteden her mezunun iş bulamadığının görülmesi; üniversitelerin önündeki talep baskısını ortadan kaldıracak. İşte o gün geldiğinde öğrenciler seçici davranacaklar. O gün geldiğinde ancak o güne hazırlık yapmış üniversiteler seçkin öğrencileri alabilecekler. Şehirlerinin cazibesini üniversitelere yönelik zanneden bazı üniversiteler üzülecekler. (Aralık 2012)

GİRİŞİMCİ İL; GİRİŞİMCİ ÜNİVERSİTE Bu durumda bizimle birlikte kurulan 18 üniversiteden listede yer alan altı üniversite içinde beşinci oluyoruz. Biz kendi kategorimizde değerlendirmeye devam edelim. Bir üniversitenin seviyesi içinde bulunduğu şehrin gelişmişlik endeksi ile doğrudan ilintilidir gibi bir saplantım var. Üniversitelerin başarılarını da şehrin bulunduğu kategoriyi ne kadar aşabildikleri ile değerlendirilebiliriz diye düşünüyorum.  Denizli sosyoekonomik gelişmişlik seviyesi sıralamasında İstanbul, Ankara, İzmir, Kocaeli, Antalya, Bursa, Eskişehir, Muğla, ve Tekirdağ’ın ardından onuncu sırada yer alıyor. Bu durumda Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi, Mersin Üniversitesi, Kahramanmaraş Üniversitesi ve Afyon Kocatepe Üniversitesi kendi illerinin gelişmişlik seviyesinin ötesinde bir performans sergilemiş oluyorlar. Bir başka ifade ile şehrin önünde ve liderlik pozisyonundalar. Kimse üzerine alınmasın da bizim üniversitemiz biraz şehrin dinamiklerinin gerisinde kalmış gibi görünüyor. (Temmuz 2014)

ÜNİVERSİTELERİN TOPLUMA ÖNDERLİK GÖREVİ Gelişmişlik endeksi, marka, patent, faydalı model ve endüstriyel tasarım tescili bakımından Türkiye’de ilk ona giren bir ilde kurulan Pamukkale üniversitesi, 24 yıllık geçmişi ile girişimci üniversiteler sıralamasında iller bazında ancak 19. sırada olmakla, net bir şekilde şehrin dinamiklerinin arkasında kalmış yani öncü olamamıştır demektir. (Aralık 2016)

Ters Yüz Öğrenme; PAÜ Tıp Eğitimi; Pandemi ve Sonrasında Model Olabilir / Prof. Dr. Bülent Topuz Makale: Ters Yüz Öğrenme; PAÜ Tıp Eğitimi; Pandemi ve Sonrasında Model Olabilir / Prof. Dr. Bülent Topuz

DENİZLİ’YE İKİNCİ ÜNİVERSİTE Benim şahsi fikrim ise, halihazırda kampus dışında kalan birimleri ayrı bir üniversite olarak düşünülmesi gerekir. Böylesi bir üniversite daha çok meslek yüksekokullarından oluşur. Bunun anlamı, bu yeni üniversitenin daha çok çalışma hayatına eleman yetiştiren bir uygulamalı bilimler üniversitesi niteliğinde olmasıdır. Mevcut teknoparkı da göz önünde bulundurursak, şimdiki kampusun araştırma geliştirme amaçlı yapılanması daha uygun olacaktır. (Mayıs 2015)

ÜNİVERSİTELER YAYGINLAŞIRKEN Tekrar Pamukkale üniversitesi örneğine dönecek olursam; yıllar içinde bölümlere kayıt yaptıran öğrencilerin sayısı ve kalitesi düştü. Bazı bölümlerde öğrenci sayısı 10 öğrencinin altına düştü ve o bölüm öğrenci eğitimine kapandı. Örneğin 26 öğretim üyesinden oluşan PAÜ Jeoloji bölümü öğrenci bulamaz durumda. Bu bölümün kaliteyi korumak adına, ikinci öğretim açmadığı yıllarda, Pamukkale Üniversitesinden 15 yıl sonra kurulan, adı bende kalsın bir üniversite, üç öğretim üyesinden oluşan Jeoloji bölümüne ikinci öğretim açmıştı. Yüzlerce mezun verdi. Kısa vadede, donanımsız öğretim üyelerinin elinden yetişen yüzlerce işsiz jeoloğumuz olunca, bu bölümlerin cazibesi sıfırlandı ve ülke çapında jeoloji bölümü öğretim üyeleri gizli işsize dönüştü. (Eylül 2019)

PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ; YENİ BİR DÖNEM, YENİ BİR UMUT Pamukkale Üniversitesi 1992 yılında kuruldu. 28 yıllık geçmişinde 5 rektör gördü, bunlardan üçü görev süresini tamamlayamadan ayrılmak zorunda kaldı. Biz Denizli olarak her yeni atama ile birlikte yeni bir umut besledik. Üniversite sanayi işbirliği yapılacaktı, Türkiye’nin tohum ihtiyacını karşılayacaktık, termal tedavi merkezi olacaktık dünyaya hitap eden, verdiğimiz diploma dünyada geçerli olacaktı. Bu söylediklerim yönetime talip olanların iddialarından değil, rektörlerin görevleri başında iken söyledikleri. Dile kolay çeyrek asırda bunların hiç birinde neticeye ulaşamadık. (Ağustos 2020)

ÜNİVERSİTELERDEN NE BEKLİYORUZ Kalite, topyekün bir anlayışın sonucunda elde edilebilir. Örneğin, bir tıp fakültesinin akreditasyonu için, birinci şartın, dekanın tıp fakültesi mezunu olması yani hekim olması gerektiği yerde, bu şart görmezden gelinerek akredite bir tıp fakültesine hekim dışı bir akademisyen atanabiliyorsa; buradan dekanın, rektörün, YÖK başkanının kalite diye bir gündemleri olmadığı anlamı çıkar. Böylesi bir anlayışın, şartlara ve sayılara girmeyen pek çok asgari şartı görmezden geleceği aşikardır. Bu nedenledir ki fakülte sayılarındaki artışın niteliksiz niceliğe indirgenmiştir. (Haziran 2022)

ÜNİVERSİTELERİN HALİ; ANLATSAM ANLAŞILIR MI? Ahh üniversite bitmez senin derdin. Üniversitelerin bilim değil istihdam yeri olarak görüldüğü sürece; akademik ilanlarda kişi tarifi yapılarak kadroların doldurulduğu sürece, akademik rekabetin anlamsızlaştırıldığı sürece; akademik unvanların bir netice değil de bir hedef olarak görüldüğü sürece. (Mart 2023)