Gün geçmiyor ki! Dünyada...


Gün geçmiyor ki! Dünyada ilginç olaylar olmasın. Bu olaylar, benim gibi henüz çiçeği burnunda köşe yazarları için bulunmaz fırsatlar doğuruyor, doğuruyor da! Ulusal görsel ve yazılı basında günlük köşe yazısı yazan basın leşkerleri, mal bulmuş magribi gibi hemen yazı döşeniyorlar, bize de durup beklemek veya gözlemlemek kalıyor.

[ilgili-haber=1075]

Geçtiğimiz günlerde Dünya durdukça ayağında sandaleti, elinde altın asası, sırtında sırmalı kaftanı ve başında camaura sı ile (Deve derisinden yapılma külah) Vatikan da ki tahtında oturası ve Hıristiyan alemini hizada tutası Papa Franciscus ‘’Yahu Vatikan da otur, otur nereye kadar? Şu Pandemi belasından bir yıldır bir yere çıkamadık, Corona bitsin diye dua ettik fakat daha da azdı mübarek, zaten yeterli aşı da yok, canım çok sıkıldı, nereye gitsem de şöyle bir gezip, hava alsam da içimi soğutsam’’ diye dert yanmış. Önünde duran Dünya küresini eliyle döndürüp gözlerini kapamış ve parmağını kürenin üzerinde bir yere dokundurup durdurmuş küreyi, açmış gözlerini, birde ne görsün? Parmağının durduğu yer Irak devletini ve de UR kentini gösteriyor. Önünde kırmızı kıyafetleriyle el pençe Kızılhisar bardağı gibi dizili halde duran kardinallerin yüreğine ine yazmış. ‘’Sn. Papa hazretleri, lütfen küreyi bir kere daha döndürünüz, pas geldi, parmağınızı koyduğunuz yer şu an Dünyanın en tehlikeli ve güvensiz bölgesi, oraya gitmemiz imkansız’’ deseler de Papa Nuh demiş Peygamber dememiş. Papa bu! Söz anlamaz ormancı gibi, bana ne? Gitçem de gitçem deyince, ne yapsın kardinaller? ‘’İyi madem’’. Deyip, 84 yaşındaki Papaya üç günlük program hazırlayıp 05-08 Mart 2021 de Irak’ın UR şehrine gönderdiler, mecbur! Dünya gözünü kulağını oraya çevirdi.
Çevirdi de, gökte uçan kuşun kanadından nem kapan bizim komplo teorisyeni arkadaşların akıllarını yerinden fıydırttılar. Eline kalemi alan gazeteye, kamerayı kapan video çekmeye, taksiye atlayan televizyon programına koşdu. Düğün değil bayram değil Papa UR şehrine niye gitti? Benim hiç anlamadığım havuz problemleri gibi kazık bir soru. Hepsi bu sorunun cevabını bulmak için günlerce uğraştılar. Kimse bana sormuyor, baktım işin içinden çıkamıyorlar bende yazayım dedim, yazayım da ortalık durulsun bari. Adam sıkılmış dedim ya! Sıkılmış işte.
Neymiş? Ur Şehri Sümer medeniyetinin başkenti ve Sümer tanrısı Enki nin şehriymiş - Ur şehri İbrahim Peygamberin doğum yeri imiş - Necef te Irak daki Şiilerin dini lideri Ayetullah Ali El Sistani ile ne görüşmüş? – Musul’un Hemdaniye bölgesindeki Karakuş İlçesinde bulunan Tahira El Kubra Kilisesini niye ziyaret etmiş? - Erbil de stadyumda on bin kişi ile niye ayin yapmış - Bu ziyaret büyük İsrail projesinin bir ayağı mıymış? - Yeni bir Dünya düzeni kurulmasının başlangıcı mı imiş? - Papanın Berhem Salih e verdiği madalyanın üzerindeki figürlerin anlamı neymiş? - Sistani ile ne görüşmüş? - İşid in yaptığı tahribatlara çok şaşırmış mış - Doğu Anadolu muzu içine alan bir harita yayınlanmış - Fırat ve Dicle nehirlerinin suyu ile ilgili gittiği çünkü Enki nin su Tanrısı ve Fırat, Dicle nehirlerinin yaratıcısı olduğu - İleride çıkacak su savaşlarına atıfta bulunanlar ve burada yazmaya yeterince yerimin olmadığı yüzlerce neden sayıldı durdu.
Sevgili komplo teorisyeni arkadaşlarım. Ülkemizde demokrasi var, isteyen istediği yorumları yapabilir, bu işlerden sizlere çok ekmek çıktığını biliyorum, yazıyorsunuz, çiziyorsunuz, her gün televizyonlarda tartışma programlarında değerli fikirlerinizi beyan ediyorsunuz da, unuttuğunuz ve hesaba katmadığınız bir şeyi sizlere nacizane hatırlatmak isterim. Hesaba katmadığınız şey Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve onun bin yılı aşkın olan devlet geleneği. Daha dün 18 Mart idi, Çanakkale savaşında ve kurtuluş savaşında bu milletin yedi düveli dize getirdiğini ve birçok haritaları bozduğumuzu hatırlatırım.
Şundan ben kesinlikle eminim, sizlerde emin olunuz, bu coğrafyada Türkiye Cumhuriyeti Devleti varken hiç kimse, hiç bir devlet, bir şey yapamaz. İstedikleri kadar turistik gezi yapabilirler, koyunlara bir zararı yok sonuçta.
Yirmi birinci yüzyıl Türklerin yüzyılı olacak, buna engel olmaya kimsenin gücü yetmez. NOKTA
Raşit ÖZTÜRK
Yazar