Eski yılı bitirip yeni bir yıla girmemize sayılı günler kalmış iken her yıl olduğu gibi bu yılda yeni yıl kutlamalarına kafayı takmış olan bir grup yaygara koparmakta. Yeni yıl kutlaması yapanları sanki yetkileri varmış gibi Müslümanlıktan çıkarmaktalar. Ülkede bir sürü pislik varken hiç birine ses çıkarmazken, yeni yıl kutlayanlara sataşmak işleri.
Benim çocukluğumda köyde düğün başlamadan önce damadın arkadaşları ormana gider oradan beğendikleri bir çam ağacını ya da dalını kesip düğün evine getirirlerdi, o çam ağacının ucuna bayrak renkli poşular, tülbentler, ipe dizili karanfiller, küçük cep aynaları, çiçekler ve çeşitli iplere dizilmiş kuru yemişler asılarak süsleyip ağaç dalını uzun bir sırığın ucuna bağlayarak düğün evinin en yüksek yerine monte ederlerdi, adına DORLAK denen bu uygulama düğün bitene kadar orada dururdu. Bu gelenek bana hep yılbaşında süslenen çam ağaçlarını hatırlatır.
Yeni bir yıla girmek yani yılbaşı kutlamak ile Noel’i kutlamak arasındaki farkı öğreneli çok uzun zaman oldu, bende ikisini aynı şey sanıyordum ta ki, köyden çıkıp Pamukkale de turistik bir otelde çalışmaya başlayana kadar, 18 yaşındaydım. Tarih 1981 yılıydı Hıristiyan Türk bir grup gelmişti otele mevsim kış olduğu için pek müşteri de yoktu, yirmi beş aralıkta restoranda U şeklinde masa düzeni hazırlattılar ve her yeri süslediler, akşam yemeği yediler ardından da İsa’nın doğum günü için ayin yaptılar, ne olup bittiğini meraklı gözlerle izlediğimi hatırlıyorum. İki gün sonra da gittiler otelden, o yıldan beri sayısız yılbaşı kutlamalarına şahit oldum, mesleği bıraktıktan sonra da her yılbaşı mutlaka bir programa katılıyorduk. Hiçbir zamanda 31 aralıkta yapılan yılbaşı programlarında İsa’nın doğum gününün kutlandığına şahit olmadım. Müslüman bir kişi niçin İsa’nın doğum gününü kutlasın ki!
Biraz okumuş yazmış ve mürekkep yalamış insanlar Noel denen günün İsa Mesih’in doğumunu ve yeryüzüne gelişinin anılıp kutladığı gün olduğunu bilirler. Genellikle batı kiliselerinde 25 Aralık, doğu kiliselerinde ise 6 Ocak’ta kutlanır. Bu farkın sebebi eski dönemlerde kullanılan takvim farkından ileri gelir.
Çam ağacı süsleme geleneği, yılbaşı döneminde evlere neşe katan ve birçok kültürde kutlamaların vazgeçilmez bir parçası olan özel bir ritüel. Bu gelenek, tarih boyunca farklı toplumlarda çeşitli şekillerde uygulandı ve günümüzde de küresel bir kutlama simgesi haline geldi. Peki, çam ağacı süsleme geleneği nereden geliyor ve nasıl ortaya çıktı? “Hayat Ağacı” kültü, bütün dünya kültürlerinde olduğu gibi Türk kültüründe de en yaygın inançlardan biri. “Hayat Ağacı” tektir, yalnız ağaçtır ve evrenin bel kemiğidir. Hunlar arasında bazı boylar kayın ağacından türediklerine inanırdı. “Hayat Ağacı” kavramı Sümerlerde de vardı. Akçam ağacının kış mevsiminde bile yeşil kalması sebebiyle Türkler de bu ağacı “hayat ağacı” olarak adlandırdı. “Nardugan” kelimesi etimolojik olarak Moğol dilinde Nar (Güneş) ve Türkçe Tugan (Doğan) kelimelerinin birleşiminden oluşuyor. Türk mitolojisine göre, gün ile gece sürekli münakaşa halindedir. En uzun gece olan 21 Aralık tarihinden sonra, güneşin daha çok görünmeye başladığı, gündüzlerin uzadığı ve bu bağlamda gündüzün geceyi bu savaşta yendiği düşünülür. Bu nedenle 22 Aralık’ta bu olayı, yeni yılın ilk günü olarak kabul edip, “Yeniden doğuş bayramı” adı altında kutlamışlardı. Nardugan Bayramı’nda Türkistan’dan başka yerde yetişmeyen akçam ağacını eve getirip altında oturanlara ise, o sene Tanrı’nın güzel bir yaşam vereceğine inanırlardı. Ağaç altına Tanrı’ya hediyeler koyup dallarına da diledikleri şeyleri sembolize etsin diye bez veya kurdele asarlardı.
Gelelim noel babaya; Ayaz Ata (Türkmence: Aýaz Baba ve Aýaz Ata, Özbekçe: Ayoz Bobo veya Ayaz Ota, Türk, Altay ve Orta Asya mitolojilerinde, özellikle Kazaklarda ve Kırgızlarda soğuk tanrısı. Noel Baba ile de özdeşleşmiş durumdadır. Ayas Han olarak da bilinir. Ay ışığından yaratılmıştır. Bizim bildiğimiz adıyla noel baba bize hiç de yabancı değildir Anadolu’da yaşamış birisidir. 3. yüzyılda yaşamış olan Aziz Nikolaos, Myra (bugünkü Demre, Antalya) bölgesinin piskoposudur. Doğum tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte, genellikle 270-343 yılları arasında yaşamış olduğu kabul edilir. Aziz Nikolaos, yardımseverliği ve çocukları korumasıyla tanınır. Birçok efsaneye göre, fakir ailelere yardım etmek için gizlice altın dağıttığı söylenir. Noel babanın çocuklar için ne ifade ettiğini, sabah kalkınca noel ağacının altında bulunan hediye paketlerini açarken ki gözlerindeki ve yüzlerindeki mutluluktan bi haber olan Keşan müftümüz ‘’Noel baba dürüst bir insan olsaydı bacadan değil kapıdan girerdi’’ diye buyurmuş. Kendisinin en kısa zamanda milletvekili ya rektör yada diyanet işleri başkanlığına atanmasında son derece fayda olacağı kanaatindeyim.
Sonuç olarak insanlar iyisiyle kötüsüyle bir yılı geride bırakıyorlar, kimi istekleri, dilekleri, hayalleri gerçekleşmiyor, hatalar yapıyorlar, istiyorlar ki gelecek olan yeni yıl temiz bir sayfa olsun, onlara şans getirsin iyilik sağlık, mutluluk, huzur getirsin, yeni yıldan istenen, beklenen dileklere bir bakın, bırakın insanları yeni yıla eğlenerek girsinler. Biraz eğlenmek iyidir iyi!
Hepinize yeni yılda sağlık, mutluluk, huzur ve tüm dileklerinizin gerçekleşmesini diliyorum.