Manisa Ahmetli'nin Keste...


Manisa Ahmetli'nin Kestelli Mahallesi Bintepeler, Akçeşme mevkisinde, 31 Ocak Pazar günü saat 17.00 sıralarında peş peşe gelen silah seslerini duyan vatandaşlar jandarmayı aradı. İhbar üzerine bölgeye giden ekipler, park halindeki otomobilin yanında 4 gencin yan yana cansız bedenlerini buldu. Yapılan incelemede gençlerin liseden arkadaş olan Muharrem Zengin (22), kuaför Neşet Dalgın (24), elektronik eşya tamircisi Serkan Zangal (23) ve kuzeni Ümit Zangal olduğu belirlendi. Gençlerden Ümit Zangal'ın boynu yerinden oynaması sonucu, diğer 3'ünün ise pompalı tüfekle başlarından vurularak yaşamını yitirdiği belirlendi. Cesetlerin yanında ise tek kırma av tüfeği bulundu. (Sözcü gazetesi)
Ekranda gördüğüm bu haberle birlikte geçen beş gün boyunca göğsümün üzerine kocaman bir öküz oturdu, kalkmaz ha kalkmaz. Aklıma geldikçe içim daraldı nefes almakta zorlanır oldum, aklımda deli sorular, hayatlarının baharındaki bu dört genç neden? Ölümü seçmişti, ya da bir cinayete mi? kurban gitmişlerdi, otopsi sonuçlarının belli olmasını beklemekten başka çarem yoktu, çektikleri videoda ‘’ Dayım naber, nasılsın? Umarım iyisindir. Mert, kendine çok iyi bak kardeşim. Biz gidiyoruz. Seni seviyoruz kanka, kusura bakma, yapacaklarımız vardı. Biz seni yarı yolda bıraktık. Yapamadık birader” diyor. Bu sırada görüntüye giren Muharrem Zengin de “Öbür tarafta görüşürüz” Diyor. Seslendikleri kişinin gençlerden birinin Suriye de asker olan kardeşi olduğu belirtiliyordu.
Nihayet bu gün, beş gün sonra öğle haberlerinde otopsi sonuçları açıklandı. İlk edinilen bilgiye göre Ümit Zangal'ın uyuşturucudan öldüğü, Muharrem Zengin (22), Neşet Dalgın (24) ve Serkan Zangal'In (23) av tüfeğiyle sırayla intihar ettikleri yer aldı.
Şimdi! Ben bu konularda uzman değilim fakat çocukluğumda köyde tarlamızın yakınında av tüfeği ile damadı tarafından karnından vurulmuş yaşlı bir adam görmüştüm, aradan geçen bunca yıla rağmen manzara gözümün önünde, ayrıntılarını burada yazmama imkan yok, hayatlarının baharlarındaki bu gençlerin teker teker tek kırma av tüfeğini çenelerinin altına dayayıp ateş etmeleri akılların alacağı bir durum değil inanın. İlk olaydan sonra diğerlerinin gördükleri manzaradan sonra korkudan kaçıp gitmeleri gerekirdi fakat onlar buna rağmen tek tüfeği boşaltıp tekrar doldurarak devam etmişler.
Zaman, zaman gruplarımda yazdığım yazılarımda toplumumuzun psikolojisinin pek yerinde olmadığına değinirim. Hepimiz bu geminin içerisindeyiz toplumda bir kesimin iyi yaşıyor olması önemli değil, önemli olan hep birlikte iyi yaşamamız. Hepimizin çocukları var, kendime çocuklarımla ilgili beş soru sordum, 1- Şu an çocuklarım ne yapıyor? 2- herhangi bir madde bağımlılıkları var mı? 3- Arkadaşlarını tanıyor muyum? 4- Bir problemleri var mı? 5- Var ise benimle paylaşırlar mı? Bu sorulara verdiğim beş cevap ise şöyle; 1- Bilmiyorum 2- Yok 3- Hayır 4- Bilmiyorum 5- Hayır. Bu beş sorudan sadece ikinci sorudan emindim, diğer dört soru ise durumumun halini gözler önüne sermeye yetiyor da artıyor bile.
Dijitalleşen Dünyada çekirdek aile olarak birbirimizden o kadar kopuk yaşıyoruz ki! İnanamazsınız. Eskiden aile terapi si olarak adlandırabileceğimiz, aile ile ilgili tüm sorunların konuşulduğu akşam yemeği sofralarını bile kuramaz olduk, karnı acıkan mutfağa gidip yemeğini yer ve her kes odasına çekilir hale geldi, konuşmalar bile sıradanlaştı, ‘’Naber? Oğlum’’, ‘’ İyi ’’, ‘’ sen? ’’, ‘’ Bende iyiyim, naptın bu gün? ‘’, ‘’Hiç napim? Okula gittim geldim ‘’, ‘’ Bu kadar mı? Bu kadar baba! ’’.
Kimsenin kimseden haberi yok, bir özel hayat tutturmuşlar gidiyor, tanıdığım aileler var anne çocuğunun odasına hiçbir şekilde giremiyor, oda kapısı sürekli kilitli, kadın yedek anahtarla girip odayı temizlemiş, sen misin giren? Hakaretin, küfrün bini bir para, kadın iki gün ağlamış üzüntüden.
Genç okuyucum var mı? Bilemiyorum! Bir baba olabildiğime inanarak gençlere şunu söylemek isterim.
Aile den önemli bir şey yok bu Dünyada, her ne? Olursa olsun annenize anlatın, onlarla konuşun, anneler hep affeder. Kızsalar da, bağırsalar da, çağırsalar da sonuçta onların bir parçasısınız, bir süre sonra mutlaka bir çözüm bulmaya çalışacaklardır, her şeyin aile içerisinde çözüleceğine inanın. Hayatta her şey insanlar için, belki sizleri anlayamadığımız, sizleri sürekli eleştirdiğimiz, sizlerin hep mükemmel olmanızı beklediğimiz, istediğiniz özgür ve zengin bir hayat sunamadığımız doğrudur. Bunu biliyoruz ve farkındayız, tek isteğimiz sizlere daha iyi bir gelecek sunabilmek için var gücümüzle çalışmak. Bu süreçte sizlere yeterince sevgi veremediysek bizleri affedin. İyi arkadaşlar edinin, iyi arkadaşlar ilerideki yaşamınızda da sizin hep yanınızda olacaktır.
Unutmayın bir genç ölür ve öbür Dünyaya gider, bitmez! Onunla birlikte anne ölür, baba ölür, kardeşler ölür, büyük anne, büyük baba ölür, teyze ölür, amca ölür, dayı ölür, tüm sülale ölür, bakmayın siz onların nefes alıp verdiklerine ölüdür onlar, ölü.
Gençler lütfen, kıymayın kendinize ve ailenize. İnanın hayat çok güzel ve yaşamaya değer

Raşit ÖZTÜRK
Yazar