Günümüzde bir çok kişi baş dönmesinden şikayetçi. Bazı kişilerde bu durum hafif bir dengesizlik şeklinde olabilse de bazılarında şikayetler çok ciddi seviyelere çıkabilmekte, günlük hayatını olumsuz etkileyebilmekte, hatta çalışamayacak ya da günlük işlerini yapamayacak seviyeye getirebilmekte. Peki baş dönmesi ya da tıbbi ismiyle vertigo nedir ve neden oluşmaktadır?
Bugünkü yazımda çok sıklıkla görülen bu rahatsızlık hakkında bilgi vermeye çalışacağım.
Vertigo; kelime anlamı olarak baş dönmesi anlamına gelmektedir ve bir hareket illüzyonudur. Baş dönmesi dendiğinde hastanın dengesini sağlamadaki her türlü problem anlaşılır. Bu durum hastayı yatağa düşürüp gözlerini dahi açamayacağı şiddetten, sadece zaman zaman bir kayma hissine kadar değişebilir. Hatta sadece bir göz kararması şeklinde ortaya çıkabilir.
-Ne Gibi Şikayetler Hissedilir?
Vertigo oluşturan nedene göre şikayetler değişebilmektedir. Her taraf dönüyor, yer ayağımın altından kayıyor, bir yana doğru kayıyorum, kafamın içi boşalıyor, gözlerim kararıyor şeklinde açıklamalar sık duyulur. Vertigo çok şiddetli olduğunda hastalarda gözlerde sıçrayıcı hareket, bulantı ve kusma, ayakta duramama şeklinde belirtiler de olabilir. Kulak hastalıklarına bağlı baş dönmelerinde beraberinde kulak çınlaması, işitme azlığı, kulakta basınç hissi, bulantı-kusma, kulak akıntısı gibi şikayetler eklenebilir. Nörolojik hastalıklara bağlı baş dönmelerinde ise baş ağrısı, uyuşmalar, felçler, göz hareketlerinde anormallikler olabilir. Vertigo ile bulunabilecek diğer şikayetler çok değişken olabilir. Ancak birçok hastada sadece baş dönmesi mevcuttur.
-Vertigo Nedenleri Nelerdir?
Vertigo kaynak aldığı yapılara göre periferal ve santral vertigo olarak ikiye ayrılır. Periferik Vertigoda vertigonun nedeni iç kulak, denge organlarıdır. Eğer vertigonun nedeni beyinde bulunan denge merkezleri ise bu tür vertigo santral vertigo olarak adlandırılır. Santral vertigoya, konuşma bozuklukları, çift görme, yutma bozukluğu gibi bazı ek nörolojik bulgular eşlik eder. Şiddetli denge bozukluğu çoğunlukla vardır.
Beyin sapı- beyincik birleşme bölgesindeki bir tümör gelişiminde vertigo meydana gelebilir. Çünkü bu bölgede denge siniri bulunur ve tümörün bu sinire baskı yapması sonucu ortaya çıkabilir.
Şu rahatsızlıklar Vertigo’ya sebep olabilir:
Kalp hastalıkları.
Ağır kansızlıklar.
Boyun kemiklerinde bozulmalar ve kireçlenmeler de beyin sapı ile beyinciği besleyen damarları sıkıştırarak vertigo yapabilir.
Yaşlı ve birçok hastalığı olanlar, (özellikle diyabet gibi)
ÜSYE (üst solunum yolu enfeksiyonları) sonrası iç kulak tutulumu.
Kronik orta kulak iltihaplarının iç kulağa yayılması (labirentit)
Menenjit veya diğer ateşli hastalıkların içkulağı etkilemesi.
İç kulakta veya iç kulak sinirindeki tümöral hastalıklar.
Meniere hastalığı: İç kulakla ilgili bir rahatsızlıktır. Hastalık iç kulakta endolenfatik sıvıda artış (endolenfatik hidrops) ile ortaya çıkar. Birkaç dakikadan uzun süren, şiddetli başdönmesi, bir veya iki kulakta şiddetli çınlama, kulakta doluluk hissi, dengesizlik, bulantı kusma belirtileri gösteren bir periferik vertigo türüdür. Kulaktaki çınlama yakınmaları giderek tam işitmemeye kadar varabilir. Belirli aralıklarla gelir, hasta ara dönemlerde normal olabilir.
Vestibüler Nörinit (İç kulaktaki denge ile ilgili sinyalleri beyine ulaştıran sinirin iltihaplanması) ; Vertigonun en sık nedenlerinden biridir. Hastalıktan bir süre önce üst solunum yolu enfeksiyonu olabilir ve olmayabilir. Vertigo, dengesizlik ve bulantı kusma gibi yakınmalara işitme ve beyin sapı ile ile ilgili bulgu ve yakınmalar eşlik etmez. Yakınmalar 1 hafta kadar devam eder ve şiddeti azalarak sonlanır. Yakınmalar çok şiddetlidir ve hastayı işinden gücünden alıkoyar, hareket etmek baş dönmesine neden olduğundan hastalar kıpırdanmadan yatmayı tercih ederler. Tedavisinde 1- 2 hafta süreyle ilaç kullanımı yeterli olur. Hastanın daha sonraki dönemi ilaçsız olarak geçirmesi beynin vertigoya adaptasyonunu sağlaması açısından önemlidir. Vestibüler rehabilitasyona erken dönemde başlamak yararlıdır.
Benign paroksismal pozisyonel vertigo (BPPV) ; halk arasında kulak taşlarının yerinden oynaması diye bilinen hastalıktır. Genellikle 1 dakikadan kısa süreli, baş veya gövdenin belli bir hareketi ile ortaya çıkan (örneğin yukarı bakınca) baş dönmesi ataklarıdır. Hastalar baş dönmesi olmadığı dönemde yürümede hafif bir dengesizlikten yakınabilirler. Baş dönmesinin en sık nedenidir. İnsanlarda yaşam boyu ortaya çıkma olasılığı %10’dur. Kulak bölgesine alınan travmalardan sonra ortaya çıkabilir. Halk arasında iç kulakta kireçlenme, taş yapma veya kristal oynaması gibi terimlerle ifade edilir. En etkin tedavisi kanal içindeki kristallerin çeşitli manevralarla tekrar eski pozisyona getirilmesidir.
Yukarıda sayılanlardan da anlaşılacağı gibi hastalığın kaynağının büyük çoğunluğu kulağa bağlı olan rahatsızlıklardır
-Vertigonun Tedavisi Nasıl Yapılır?
Baş dönmesinin şiddetli olduğu dönemde tedavinin amacı baş dönmesini ortadan kaldırmak, bulantı ve kusmayı önlemektir. Hastalarda sıklıkla kusma olaya eşlik ettiğinden ağızdan alınan ilaçların etkinliği yetersiz kalacaktır. Bu nedenle hastanın yatırılarak, damar yolundan verilecek ilaçlarla tedavi edilmesi daha uygundur. Şikayetleri azalan hastada ilaçların bir an önce kesilerek denge egzersizlerine başlanması gerekir. Denge egzersizleri kompanzasyonun gelişimi için çok önemlidir. Ayrıca stres hastalığı tetikleyen önemli bir faktördür.
– Vestibüler Rehabilitasyon Nedir?
Vestibüler rehabilitasyon, hastanın tekrarlayan hareketler ile baş dönmesine alıştırılması, baş dönmesinin azaltılması amacıyla yapılır. Nedene bağlı olarak hastanın şikayetlerini azaltmak ve rehabilitasyon programı ile iyileşmeyi hızlandırmak mümkündür. Vestibuler rehabilitasyonun ana komponentlerini vestibulooküler egzersizler ve özel manevralar oluşturur. Bu egzersiz ve manevralar belirli seans aralıkları ile kişiye uygun olarak düzenlenir ve uygulanır. Vestibüler rehabilitasyon ile baş dönmesinin azaltılması, kişinin kendini güvende hissetmesi, günlük yaşama aktif katılmada sıkıntı yaşamaması, düşme ve yaralanmaların engellenmesi ve toplumdan soyutlanarak anksiyete, panik bozukluk ve major depresyon gibi ek psikolojik rahatsızlıklardan uzaklaşması amaçlanır. Bu amaçlarla KBB ile Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon bölümlerinin işbirliğiyle, hastaya uygun bir rehabilitasyon programı çıkarılmakta, belli önerilerde bulunulmakta ve en kısa sürede ilaç kullanımının kesilip kişinin sosyal hayattaki yerini alması amaçlanmaktadır.
‘Emre ERKİLET (KBB Uzmanı) – Denizli Cerrahi Hastanesi’