Bu dünyanın sadece kendi...
Bu dünyanın sadece kendisi için yaratıldığını ve dolayısı ile her şeyi yapmaya hakkı olduğunu sanan insanoğlu, kötü bir şey yapan hemcinslerine hayvan adları takması ne kadar manidar değil mi? Halbuki yeryüzündeki hiçbir hayvan insanın insana, doğaya, hayvanlara yaptığı zulümleri yapmaz.
Hayvan beslemek, onun sorumluluğunu almak vicdan sahibi insanların işi. Bir köpeğimiz var Golden Retrevir kırması, adı Maya bebekliğinden beri yanımızda şimdi kocaman oldu evimizin bahçesinde yaşıyor, mahallemizin maskotu ve bekçisi. Onu o kadar çok seviyoruz ki ailemizin bir ferdi gibi. Maması azalmış internetten sipariş vereceğiz fakat yılbaşı sonrası, en az bir hafta da elimize geçecek, pet shop tan almak ise çok pahalı. Cuma günü otele uğradım durumlar nasıl, otel yerinde duruyor mu? Bir bakayım diye, biliyorsunuz Pandemi nedeniyle otellerin durumları pekiyi değil. Müdüriyette patronla otururken bir müşteri girdi içeriye, bir çok müşteri sabah çıkış yaparken uğrar müdüriyete, kahvaltıdan sonra kahve ikram ederiz, işi acele değil ve geç kalmadıysa mutlaka oturur kahve içerler ve kısa bir sohbetten sonra giderler işlerine. Genç bir çocuk günaydın faslından sonra oturdu ve kahvesini söyledik, ben Pandemi nedeniyle bir yıla yakın süredir çalışmıyorum, otelde yeni bir müşteri imiş, patron beni tanıttı müşteriye, bende ne iş yaptığını sordum, her türlü evcil hayvan yemi satıyorum dedi, sabah arabamı park ederken görmüştüm zaten arabasını otelin otoparkında. Mayanın maması yok, körün istediği bir göz Allah verdi iki göz hesabı toptan fiyatına ucuz alırım diye sevindim, kahvemi içeyim arabadan bakarız hangi marka istersen veririm dedi. İşler nasıl? Diye sordum, hep sorarız zaten, ‘’Abi sorma ya! İşlere yetişemiyoruz’’ deyince ben patrona baktım o da bana baktı, şaşkın şaşkın bakıştık bir süre. Her gelen pazarlamacıya sorarız, istisnasız hepsi Pandemi den dolayı satışların az olduğunu ya da tahsilatlarda zorlandıklarını söylerlerdi. Meraklandığımızı anlayan eleman başladı anlatmaya. ‘’Abi bu pandemi işi bizim sektöre çok yaradı, mal yetiştiremiyoruz, insanlar bir yıla yakındır evlerine kapandı, yapacak bir şey bulamayıp sıkıldılar. Hayvan sevmeyenler bile evlerine kedi, köpek, balık hatta sürüngenlerden alanlar bile var, sadece sokağa çıkma yasağını delip hayvan gezdiriyorum demek için hayvan alanlar var’’ dedi. Ben içimden yüzüne karşı bir ‘’Eyvahhhh’’ çektim ama sesimi kimseler duymadı, nedenini birazdan anlatacağım.
Eleman mutlu bir şekilde kahvesini içip çıktı otoparka ben de ardından seğirttim, açtı arabasının yan kapısını, kapalı minibüslerin en uzunundan, tavanına kadar tepeleme evcil hayvan yiyeceği, oyuncakları ve aksesuarları ile dolu arabası. Maya nın ağzına layık olan ithal mama dan bir koli alıp verdim parasını, yanında aksesuar satmaya çalıştı önceden deneyimli olduğum için almadım. Hayırlı yolculuk ve hayırlı işler dileyip gönderdim elemanı, mamayı arabamın bagajına koyup geldim müdüriyete, canım sıkkın bir şekilde oturdum yerime.
Çalışmadığım için sık, sık Bodrum’a gittim bu sene, her gittiğimde en az on gün kaldım, en son kasım ayının sonlarında oradaydım. Bodrum da üzüldüğüm tek şey sokaklardaki hepsi cins yüzlerce köpeğin, kedinin sahipleri tarafından tatilleri bitince, hevesleri geçince sokaklara atılmasıdır. Yazın bir şekilde hayvan severler tarafından evlerinin önlerine koyulan mamalarla veya çöplere atılan yiyeceklerle beslenen bu hayvanlar, kışın yazlıkçıların Bodrumu terk etmesiyle aç ve perişan bir şekilde sokaklarda kalmalarıdır. Bu sokak hayvanlarına yiyecek mama veren birçok kadın gördüm Bodrum da fakat bireysel çabalar bu kadar çok hayvanın beslenmesine yetmiyor. Köpekler gruplar halinde dolaşıyorlar, güçlü olanlar yiyor o mamaları, güçsüz olanlar yine aç ve perişan bir şekilde Bodrum sokaklarında geziyorlar. Her sokakta köpek çeteleri mevcut, birbirlerinin alanlarına girenler güçlü olanlar tarafından dövülüp yaralanıyor hatta sakat kalıyor, birçoğu zayıflamış kemikleri kalmış vaziyette dolaşıyor sokaklarda, insanın içi acıyor. Bodrum belediyesi bu konuda bir şeyler yapıyor mu? Bilemiyorum, yapıyorsa bile yetersiz olmalı yoksa bu kadar köpek ve kedi sokaklarda olmazdı.
Şimdi gelelim Pandemi de yurdum insanının hayvan alıp evlerinde beslemesine, şimdilik durum sakin görünebilir fakat bu Pandemi elbet bitecek, normal hayata döneceğiz bir gün, işte o gün, ‘’yandı gülüm keten helva’’, Yurdum insanının birçoğu sıkıldığı için aldığı bu hayvanları sokağa atıp kurtulma yoluna gidecek, bundan eminim.
Naçizane önerim; Hayvan alan kişilere aldığı hayvanlar kayıtlanmalı ve bu hayvanların akibeti ilgili bakanlık tarafından takip edilmeli, yoksa yakın bir zamanda sokaklarda terkedilen bu zavallı hayvanların veballerini hep birlikte taşımamız işten bile değil.
Raşit ÖZTÜRK
Yazar
Yazar