Mustafa Kaya’nın Denizli metropoldeki köşesinde yazdığına göre Denizli Büyükşehir belediyesi Eylül ayında “VisitDenizli-Turizmde Denizli” konulu arama konferansı düzenliyor. Yazıdan anladığımıza göre daha önce yapılan iki toplantının neticesinde karar verilen ve bir sürecin önemli bir merhalesini oluşturacak olan bu toplantıda Denizli Kent Merkezini Turizm Destinasyon Merkezlerinden birine dönüştürmeyi amaçlayan bir arama konferansı düzenlenecek.

Toplantının hedefi, artık ucundan kıyısından Turizm konusu ile ilgili herkesin bildiği “daha uzun yatışlı turizm ve Pamukkale ziyaretçisini Denizli’ye çekmek. “ Ucundan kıyısından turizm ile ilgili dedik ya, hani ben de ilgili sayarım kendimi, buradan devam edelim ve şöyle bir soru soralım. Turist Denizli Merkezde ne bulacak da ziyaret edecek;

Yıkanlara nazire, Ulucami yeniden yapılsa. Bu sözü öylesine söylemiyorum, tüm rölöve projeleri Vakıflar Bölge Müdürlüğünde mevcut. Kız Sanat Okulu yeniden yapılıp tekstil müzesi yapılsa. Atatürk Evi, Germiyan Hamamı, Kent Müzesi, zamanla bir de arkeoloji müzesi yapıldı mı tamam ama bu işler zaman alır. Şehir merkezinde cazibe alanı oluşturmaya dair bir süreç, bir yönetim dönemine sığmaz gibi gelir bana. Onun yerine kırsalı koysak. Maksat uzun konaklama değil mi, ha şehir merkezi, ha kırsal sen cazibe alanları oluştur ki, turist bir gün daha kalsın. Nasıl mı?

Dünyada UNESCO tarafından tescili yapılan Jeoparklar aldı başını gidiyor. Türkiye de sadece Salihli-Kula varken bizim altıda birimiz kadar Yunanistan’da altı tane var. Bir yer UNESCO listesine girdim mi, kültür turistinin radarına takılır. Çünkü listede yer almanın anlamı şudur ki; orada görülmeye değer bir şeyler vardır, güvenlidir, gezi rotası vardır, ihtiyaçlar hijyenik ortamda giderilebilir, farklı lezzetler tadılabilir. Pamukkale’ye çok turist gelmesinin nedeni listede yer almasıdır. Ben de kongre amacı ile herhangi bir ülkeye gideceğim zaman gezmeye ayırdığım günde nokta atışı yapabilmek için, o ülkenin UNESCO listesine bakıyorum. Şimdi Denizli’nin öncelikli hedefi bu listede yer alan alanı genişletmek olmalıdır diyeyim ben size.

“Denizli Traverten Jeoparkı” konusunda epey mesafe kat edildi. Honaz Kaklık Mağarası, Ballık Traverten İşletmeleri, Pamukkale, traverten bloklardan yapılan anıtsal yapıları ile antik kentler, Heykel Kolonisi, Buldan Evleri, Güney Şelalesi, Çal Apollon Lairbenoz Tapınağı ve binlerce yıllık Şarapçılık Kültürü, yöresel ürün ve gastronomi ile desteklenince alın size bir gün fazla konaklama. 

Bu konuda mesafe kat edildi demiştim. Denizli Büyükşehir bünyesinde Jeopark işletme şirketi kuruldu. Prof Mehmet Özkul hoca liderliğinde Denizli Traverten Çalışma Grubu ulusal ve uluslararası çapta kulis faaliyetlerini zirveye taşıdı. Geriye sadece kararlılık ve start kaldı. Benim de içinde bulunduğum “Denizli Traverten Parkı Çalışma Grubu” başta VisitDenizli arama konferansı olmak üzere her aşamada ve paltformda gerekli ve yeterli desteği verecektir. Daha geniş bilgi için önceki yazılarımdan birinin linkini de şuraya koyayım.

https://www.denizliguncelsaglik.com/denizli-traverten-jeoparki 

Denizli Traverten Jeoparkı Makale: Denizli Traverten Jeoparkı

Hani demem o ki, son 30 yıldır, ne zaman bir belediye yönetimi değişse geceleme sayısını artırmanın en mantıklı yolu gibi görünen termal turizm üzerine bilgi sahibi olmak için heyetler halinde Avrupa gezilir, bilgi edinilir, birkaç iddialı söz söylenir, sonra yönetim değişir ve başa sarılır. Öyle olmasın diye notumu düşeyim diye düşündüm…

Kisik Kanyonu Bulent Topuz