Televizyon kanallarını gezerken, açık oturumlarda her konuda fikir sa...
Televizyon kanallarını gezerken, açık oturumlarda her konuda fikir sahibi olan konuşmacılar yine gündemdeki olaylar hakkında değerli fikirlerini beyan edip yurdum insanını aydınlatıyorlardı. Canım fena halde sıkıldı. Televizyonu kapayıp açtım makinemi. Aklıma Barış Manço’nun CACIK şiiri geldi, neden bilmem?
Sözüm meclisten dışarı dostlar.
Bu günlerde kendimi hıyar gibi hissediyorum.
Hani! İnce kıyım doğrasalar beni!
Marmara, Ege, Karadeniz
Ve hatta Akdeniz cacık olurdu.
Geçen haftalarda İsrailin Filistine yaptığı zulüm ve katliamlar sebebiyle tüm haber kanallarında verilen görüntüler üzerine yurdum insanları üzülüp protesto eylemleri yapmıştı. Siyasetçilerin hepsi İsrail devletini kınama yarışına girmişlerdi. Sosyal medyada bile İsrail zulmünü kınamayanlara kötü gözle bakılır olmuştu fakat gündem birden değişti. Ne İsrail’in zulmü kaldı ne Corana nın aldığı canlar? Ne de aşılamanın düşüklüğü. Gündemi yurt dışına kaçan bir adamın yayınladığı videolar belirliyor artık.
Derdim öylesine büyük ki dostlar. Kırka yarıp, yine kırka bölseler.
Kırk bin bostana gübre diye serpseler. Kırk bin ot biter de kırk bin derde deva olur diyorum.
Adamın yayınladığı videolar her gün yurdum insanları tarafından merakla beklenir oldu. Otelde kalan ulusal bir marketin çalışanları bile kendi aralarında. ‘’Abi dün yayınlanan videoyu izledin mi?’’ diye birbirlerine soruyorlardı. Bu sorulara ve video hakkındaki muhabbetlere bakkalda, markette, berberde ve iki insanın bir raya geldiği her yerde rastlayabilirsiniz. Otelin temizlik görevlisi kadın bile bana sordu. ‘’Abi dünkü videoyu izledin mi’’ diye. ‘’Hayır izlemedim, izlemeyi de düşünmüyorum’’ dedim. ‘’Abi izlesene ya! Neden izlemiyon? O adam nele diyip batır öle?’’ dedi. Yorum yapmadım.
Kız zaten lafımı dinlemezdi. Düğmem kopuk, paçam sökük.
Oramda buramda çengelli iğneler. Birde çengelli iğne nazar bozar derler.
Hanımın çorabı kaçık, başında bigudiler. Karabaş bile, karabaş bile.
Suratıma bakıp, bakıp havlıyor.
Benzin, motorin ve LPG ile bazı akaryakıt ürünlerinden alınan özel tüketim vergisi (ÖTV) yüzde 54, yüzde 78 ve yüzde 189 oranında artırıldı. Ne gam? Yurdum insanında tık yok, varsa yoksa yayınlanan videolar. Videolar tamam da beni endişelendiren yurdum insanının bu videolardaki anlatılanlardan hiç şüphe etmeden, art niyet olabileceğini bile düşünmeden doğruluğuna inanmaları.
Övünmek gibi olmasın dostlar. Kendimi hıyar gibi hissediyorum
Hani ince kıyım doğrasalar beni! Akdeniz ve hatta Hint Okyanusu
Ve hatta Atlas Okyanusu. Ve hatta, hatta büyük Okyanus.
Hani demişti ya meşhur damat ‘’At izi İt izine karıştı’’ diye. Tam öyle bir durumdayız, ortalık toz duman, suçlananlar medya önünde kısa açıklamalarda bulunup, işin içinden sıyrılmaya çalışsalar da! Vatandaşın bu iddialara inanmalarının önüne geçmeleri mümkün değil. Vatandaşın yurt dışına kaçmış mafya lideri denen adamın sözlerine, devleti yönetenlerin sözlerinden daha çok inandıklarını gördüm ve içimden, üzülerek ‘’Güzel yurdumu ne hale düşürdüler? Yazık, yazık çok yazık’’ dedim.
Cacık olur diyorum, böyle cacığa rakı mı dayanır?
Çivi çiviyi söker derler. Soğuktan donanı buzla ovarlar.
Ben zaten yanmışım dostlar. Peki! Beni fırına mı koysalar?
Zeytin suyuna kuru ekmek. Böyle gelmiş böyle gider.
Bu günde iktidarın küçük ortağının lideri grup konuşmasında, ‘’Kimse İçişleri Bakanının boynuna tasma geçiremez, buna da hiçbir alçağın gücü yetmeyecektir’’ diye beyanat verdi. Bu vatana yedi düvel bir şey yapamamışken, bir mafya lideri mi yapacak, aklına şaşarım. Bakalım daha neler, neler duyacağız? Henüz son sözü söylemesi gereken Başkanımız söylemedi daha.
Sözüm meclisten dışarı dostlar, bu günlerde kendimi HIYAR gibi hissediyorum.
Sözüm meclisten dışarı dostlar.
Bu günlerde kendimi hıyar gibi hissediyorum.
Hani! İnce kıyım doğrasalar beni!
Marmara, Ege, Karadeniz
Ve hatta Akdeniz cacık olurdu.
Geçen haftalarda İsrailin Filistine yaptığı zulüm ve katliamlar sebebiyle tüm haber kanallarında verilen görüntüler üzerine yurdum insanları üzülüp protesto eylemleri yapmıştı. Siyasetçilerin hepsi İsrail devletini kınama yarışına girmişlerdi. Sosyal medyada bile İsrail zulmünü kınamayanlara kötü gözle bakılır olmuştu fakat gündem birden değişti. Ne İsrail’in zulmü kaldı ne Corana nın aldığı canlar? Ne de aşılamanın düşüklüğü. Gündemi yurt dışına kaçan bir adamın yayınladığı videolar belirliyor artık.
Derdim öylesine büyük ki dostlar. Kırka yarıp, yine kırka bölseler.
Kırk bin bostana gübre diye serpseler. Kırk bin ot biter de kırk bin derde deva olur diyorum.
Adamın yayınladığı videolar her gün yurdum insanları tarafından merakla beklenir oldu. Otelde kalan ulusal bir marketin çalışanları bile kendi aralarında. ‘’Abi dün yayınlanan videoyu izledin mi?’’ diye birbirlerine soruyorlardı. Bu sorulara ve video hakkındaki muhabbetlere bakkalda, markette, berberde ve iki insanın bir raya geldiği her yerde rastlayabilirsiniz. Otelin temizlik görevlisi kadın bile bana sordu. ‘’Abi dünkü videoyu izledin mi’’ diye. ‘’Hayır izlemedim, izlemeyi de düşünmüyorum’’ dedim. ‘’Abi izlesene ya! Neden izlemiyon? O adam nele diyip batır öle?’’ dedi. Yorum yapmadım.
[ilgili-haber=1251]
Ne oldu bana böyle durup dururken. Oğlan aldı başını gitti.Kız zaten lafımı dinlemezdi. Düğmem kopuk, paçam sökük.
Oramda buramda çengelli iğneler. Birde çengelli iğne nazar bozar derler.
Hanımın çorabı kaçık, başında bigudiler. Karabaş bile, karabaş bile.
Suratıma bakıp, bakıp havlıyor.
Benzin, motorin ve LPG ile bazı akaryakıt ürünlerinden alınan özel tüketim vergisi (ÖTV) yüzde 54, yüzde 78 ve yüzde 189 oranında artırıldı. Ne gam? Yurdum insanında tık yok, varsa yoksa yayınlanan videolar. Videolar tamam da beni endişelendiren yurdum insanının bu videolardaki anlatılanlardan hiç şüphe etmeden, art niyet olabileceğini bile düşünmeden doğruluğuna inanmaları.
Övünmek gibi olmasın dostlar. Kendimi hıyar gibi hissediyorum
Hani ince kıyım doğrasalar beni! Akdeniz ve hatta Hint Okyanusu
Ve hatta Atlas Okyanusu. Ve hatta, hatta büyük Okyanus.
Hani demişti ya meşhur damat ‘’At izi İt izine karıştı’’ diye. Tam öyle bir durumdayız, ortalık toz duman, suçlananlar medya önünde kısa açıklamalarda bulunup, işin içinden sıyrılmaya çalışsalar da! Vatandaşın bu iddialara inanmalarının önüne geçmeleri mümkün değil. Vatandaşın yurt dışına kaçmış mafya lideri denen adamın sözlerine, devleti yönetenlerin sözlerinden daha çok inandıklarını gördüm ve içimden, üzülerek ‘’Güzel yurdumu ne hale düşürdüler? Yazık, yazık çok yazık’’ dedim.
Cacık olur diyorum, böyle cacığa rakı mı dayanır?
Çivi çiviyi söker derler. Soğuktan donanı buzla ovarlar.
Ben zaten yanmışım dostlar. Peki! Beni fırına mı koysalar?
Zeytin suyuna kuru ekmek. Böyle gelmiş böyle gider.
Bu günde iktidarın küçük ortağının lideri grup konuşmasında, ‘’Kimse İçişleri Bakanının boynuna tasma geçiremez, buna da hiçbir alçağın gücü yetmeyecektir’’ diye beyanat verdi. Bu vatana yedi düvel bir şey yapamamışken, bir mafya lideri mi yapacak, aklına şaşarım. Bakalım daha neler, neler duyacağız? Henüz son sözü söylemesi gereken Başkanımız söylemedi daha.
Sözüm meclisten dışarı dostlar, bu günlerde kendimi HIYAR gibi hissediyorum.
Raşit ÖZTÜRK
Yazar
Yazar