Bu konu hakkında yazı yazmadan önce İsrail ya da Fili...



Bu konu hakkında yazı yazmadan önce İsrail ya da Filistinliler arasında taraf olmadığımı Yahudilerden ve Araplardan hiç hazzetmediğimi söylemem gerek. Bu konunun iki ucunun da b*lu bir değnek olduğu biliyorum
Bu coğrafya MÖ. 1200 lü yıllardan başlayarak, İsrail Devletinin 14 Mayıs 1948 deki kuruluşuna ve günümüze kadar yani 3.221 yıldır hiç huzur yüzü görmemiştir. Benim şahsi görüşüme göre, (Bu fikrimi çeşitli platformlarda hep dile getirmiş ve yazmışımdır) kıyamet gününe kadar da huzur yüzü görmeyecektir. Nedenlerini açıklayayım.
Tevrat'ın Tekvin kitabının 15. Bab'ında şöyle yazmaktadır:
O günde Rab, Abraham'la ahdedip dedi: Mısır ırmağından büyük ırmağa, Fırat ırmağına kadar bu diyarı, Keni leri ve Kenizzi leri ve Kadmoni leri ve Hitti leri ve Perizzi leri ve Refal arı ve Amori leri ve Kenan lıları ve Girgaşi leri ve Yebusi leri senin zürriyetine (soyuna) verdim.
Bu tanıma göre, Fırat Nehri'nden Nil Nehri'ne kadar olan geniş bölge İsrailoğulları'na vadedilmiştir. Bununla birlikte sınırlarının tam olarak belirtilmemiş olması nedeniyle bu tanım da oldukça tartışmalıdır. Verdiğim haritada ülkemizin bir bölümünü de kapsadığını görebilirsiniz.

[ilgili-haber=1189]

Birinci dünya savaşı ve özellikle ikinci dünya savaşında Avrupa da 6 milyon Yahudi nin öldürüldüğü söylenmektedir. İkinci Dünya savaşından sonra Yahudilerin İngiliz sömürgesi olan Filistin’e yerleşmeleri hızlanmış, İngilizlerin bu yerleşime kota koyması da Yahudilerin o topraklarda çoğalmalarına engel olamamıştır. İsrail Devleti kurulduktan sonra Arap Devletlerinin saldırıları ile bir sonuç alınamamış 1967 yılında Mısır, Ürdün ve Suriye İsrail Devletine tekrar saldırmış ve altı gün süren savaş sonucu üçü de yenilgiye uğramış ve İsrail Devleti topraklarını 4 katına çıkarmıştır.
Yukarıda konunun kısa bir özetini verdikten sonra gelelim bu konudaki fikrime.
İsrail Devleti ve yöneticileri, Tanrı tarafından indirilen kitaplarında bu toprakların kendilerine vaat edildiğine inanıp bu doğrultuda planlarını gerçekleştirmek için ellerinden ne gelir ise yapmaya ve sonuca ulaşmaya çalışıyorlar. Bu amaçlarını gerçekleştirebilmek için de Birleşmiş Milletlerin aleyhlerinde aldığı yüzlerce karar olmasına rağmen, hiçbirine uymayıp yollarına devam ediyorlar, Dünya da bu olanları seyretmekle yetiniyor.
İsrail in büyük İsrail Devleti Projesinin önündeki tek engelin haritada da görüldüğü üzere Türkiye Cumhuriyetidir. Yaptıkları sinsi planlar çerçevesinde birçok Arap ülkesi ile işbirliklerini geliştirip Türkiye nin önünde bir şer cephesi oluşturmaya çalışıyorlar.
Ne yaparlarsa yapsınlar Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu planların hepsini biliyor ve önlemlerini alıyor. Türkiye bölgesinde bir süper güç olup, dimdik bu planların karşısında durarak onları bozmak için elinden geleni yapmaktadır. Bazıları bizim ne işimiz var Suriye de, Irak ta, Yemen de Katar da, Libya da diyor, desinler. Filistinli bakan Salim Tamari bir tarihte, ‘’Osmanlı Türk’ünün kıymetini bilemedik, ihanetin bedelini ödemeye devam ediyoruz’’ demişti (Murat Bardakçı dan alıntı).
Dünya bir şey yapamazken! Kınayıp kendi kendimize bildiğimiz tüm kötü sözleri edip, protesto etsek, onlar için ne gam! Bu Yahudi ve Araplar aynı soydan geliyorlar amcaoğulları ve yakın akrabalar sonuçta, yesinler birbirlerini.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti binlerce yıllık Devlet geleneği ve bilinciyle bu oyunları bozmaya devam edecektir.
Enseyi karatmaya gerek yok. Sonsöz olarak Gök-Türk yazıtlarında geçen şu söz ile bitireyim: “Ey Türk Milleti, üstte mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer delinmedikçe Senin Devletini ve Töreni kim bozabilir?”
Ne Mutlu Türküm Diyene!
Raşit ÖZTÜRK
Yazar