Son zamanlarda sizlerin de dikkatinizden kaçmadığından emin olduğum bir konudan bahsedeceğim. Bilumum sosyal medyada paylaşılan hatta gözümüze sokulmaya çalışılan benim de sinirlerimin zıpladığı İSRAİL MALLARI paylaşımları. Bu tür paylaşımlar İsrail ile Filistinliler arasında bir çatışma olsa hemen akıllarına geliyor ve başlıyorlar paylaşımlara, ne zamana kadar? Gerilimin azaldığı çatışma ve katliamların bitmesinden sonra geçen sürede unutulana kadar. Sayfasında gördüğü bu paylaşımı o da kendi sayfasında paylaşıp altına da bu malları kullanmayalım diye yazdı mıydı işlem tamam! Görevini layığı ile yerine getirmiş olduğunu sanıp huzur içinde bilmediği İsrail mallarını kullanmaya devam ediyor.
Dilimizin döndüğü kadarıyla anlatalım bakalım Yahudilerin dünya üzerindeki etkilerini;
İbni Haldun’a ait bir söz vardır: “organize olmuş azınlık, organize olmamış çoğunluğa hükmeder.” Bu sözü buraya koyalım ki! Konu daha iyi anlaşılsın
Başta bankacılık olmak üzere dünyadaki paranın % 85’i doğrudan veya dolaylı olarak bunlar tarafından yönetilir. Bugün dünyada faaliyet gösteren enerji şirketlerinin kahir ekseriyeti Yahudilere aittir. Aynı şekilde sağlık alanında faaliyet gösteren ilaç firmaları ile medikal firmalar da çoğunlukla bunların veya satın aldıkları taşeron yerli işbirlikçilerinin elinde bulunmaktadır. Başta tohum olmak üzere tarım ve hayvansal gıdaların pazarlanmasında aslan payı yine bu küresel firmalara veya bunların yerli taşeronlarına aittir. Silah sanayinde ve teknolojik alanda faaliyet gösteren firmaların çoğu yine bunlara aittir. Kısacası insanlığın yaşamak için ihtiyaç duyduğu temel ihtiyaç maddelerinin üretiminde ve pazarlanmasında musluğun başını genellikle Yahudiler veya onların yerli işbirlikçileri tutmaktadır.
Bugün ABD merkez bankası FED tamamen Yahudilere aittir. Aynı şekilde dünyadaki diğer birçok merkez bankası da ya bunlara aittir veya hemen her merkez bankasında Yahudilerin veya yerli taşeronlarının imtiyazlı hisseleri bulunmaktadır. Bu sayede Yahudiler, ülkelerin kendi para arzlarından dahi para kazanmakta ve ülkeleri izlemeyebilmektedirler. Bütün merkez bankalarının bağlı olduğu yer ise bankacılık hususunda standartların belirlendiği yer olarak da bilinen İsviçre’nin Basel kentidir.
1960’lı yıllardan itibaren elektronik ve kartlı ödeme sistemlerini de piyasaya sürerler. Bu sayede genel olarak devletlerin ticaret durumunu izleyenler, artık bireysel olarak insanların harcama eğilimlerini de görmeye ve buna uygun politika geliştirmeyi de başarırlar.
Bugün dünyada küresel çapta faaliyet gösteren Visa, Mastercard, UnionPay gibi elektronik ödeme sistemlerinin %85’i doğrudan bunların elindedir. Nakit siz toplum hareketinin arkasında da başta Rockefeller olmak üzere Yahudi sermayesi bulunmaktadır. Böylelikle insanların nerede olduklarını, nereye para harcadıklarını, toplumların ve bireylerin harcama eğilimlerini ve kimlere bağışta bulunduklarını görebilmektedirler.
Bugün teknoloji şirketleri ile ana akım medyanın % 97’si, Facebook, Instagram ve Twitter gibi sosyal medyanın ise neredeyse tamamı bu uluslararası şirketlerin tekelindedir. Google gibi arama motorları ile Youtube gibi video paylaşım siteleri de hakeza yine bunların elinde bulunmaktadır.
Yukarıda verdiğim örnekleri çoğaltmak mümkün elbet, adamların el atmadıkları sektör yok gibi, onun için bu kadar küstahlar, bu kadar kendilerine güvenip tüm dünyayı karşılarına almayı göze alabiliyorlar.
Klavyenin başına geçip Yahudi malları ya da İsrail mallarının listelerini sosyal medyaya koymakla olmuyor bu işler, kolayı boykot edip fanta içen valiler, Hollanda’yı protesto için portakal bıçaklayan ak gençler, arkadaşının eline telefonu verip kolayı, deterjanları yerlere dökerken kendini videoya çektirenlerle dolu sosyal medya. Eğitimli bir toplum olmadığımızdan protesto kültürümüz de yok maalesef, o yere döktükleri deterjanların o meşrubatların ülkemizde üretildiğini onları üretenlerin ve tüketiciye ulaştırana kadar kaç kişinin ekmek yediğini pek düşünen yok. O meşrubatı yere dökerken sırıtarak video çektirdi ya gerisi boş, kafasının içi gibi. Cola’nın Avrupa direktörü açıklama yaptı (isteyene göndereyim) Türkiye’deki satışlarımız anormal derecede yükseldi nedenini araştırıyoruz diye. Neden acaba? Uçağını düşürdükten sonra Rusya’ya bir kilo domates satamadığımızı ve oradan da hiç turist gelmediğini ve bize verdikleri zararı hatırlayınız lütfen. Adamlar Moskova sokaklarında bizden aldıkları domatesleri yerlerde çiğneyip ya da bıçaklayıp protesto etmediler. Medyadaki hükümet adamlarının atıp tutmalara bakmayın siz, ticaretimizin en çok olduğu ülkelerin başında geliyor İsrail.
Sözü uzatmanın koyunlara bir faydası yok, ülkemizi açık bir pazar haline getirdiler, üretmeyen sadece tüketen, tüketen, tüketen bir toplumuz artık.
O boykot edelim dedikleri ürünlerin listelerini yayınlayanların hiç aklına gelmez mi? Ya da hiç utanmazlar mı? bu malların bir tanesini de biz neden üretemiyoruz diye! Dünya markası kaç tane ürünümüz var bir bakın! Adamlar elindeki telefondan tansiyonun dahil ne yediğini ne içtiğini ne konuştuğunu ve ne halt ettiğini dahi biliyor. Malları boykotmuş hadi lennnn!
Şimdi gel de o güzel Atamızı anma!
Muhasır medeniyetler seviyesine çıkamadık Atam, izindeyiz deyip, deyip izin yaptık, yan gelip yattık. Başımıza gelen bu durumu çoktan hak ettik.