Rahmetli babam bana çocu...


Rahmetli babam bana çocukluğumda şöyle derdi ‘’Oğlum dikkat et, hırsızlık çok kötü bir şeydir, hırsızlığın miktarı, sayısı, azı, çoğu olmaz, kümesten bir yumurta çalan da hırsızdır, vatandaşın tarlasındaki ağacından bir elma alan, ağılından yüz koyun çalan da, tarladaki mahsulünü çalanda hırsızdır.’’ Bunu kafama yazmıştım taaa o zamanlarda.
Kırk yıl önce kasabamızdaki Ortaokulda beraber okuduğumuz arkadaşlarımızla kurduğumuz whatsApp grubumuzda, zaman, zaman yazılarımı paylaşırım. Orada fazla iddialı bir sözüm olmuştu ‘’Bu memlekette beni hiçbir şey şaşırtamaz’’. Diye, bu gün anladım ki çok fazla iddialı bir söz söylemişim. Yine akşam haberleri ve haberi duyunca benim tepkim ‘’Yok canım bu kadarı da olmaz, inanmam, vardır bunda bir yanlışlık’’. Bir saat sonra başka bir kanalda aynı haber ayrıntılı olarak veriliyordu. Evlerinin önünden kardan adamları çalınan Savaş Akbaş, "İstanbul’da karın yağmasıyla 5 yaşındaki kızım kartopu oynayarak, kardan adam yapmak istedi. Evimiz Kartal’da sahil bölümünde olduğu için bu noktada kar dip tutmadı. Biz de yüksek noktada oturan market sahibinin servis aracının üzerinde dip tutan kar ile kardan adam yaparak, fotoğraflar çekindik. Akşam olunca yatmaya evimize gittik. Sabah olduğunda kardan adamımız yerinde yoktu. Doğal olarak kızım çok üzüldü. Güvenlik kamerası görüntülerini incelediğimizde maalesef bir şahıs kardan adamımızı çalmış, kızım çok üzüldü. Kızımızın emeği çalınmış oldu." dedi..
Şimdi gel de şaşırma, düşünüyorum benim kafada kayış koptu, motor boşa dönmeye başladı. Bir insan neden? Kardan adam çalar, para eden bir şey değil, satılan bir şey değil, nadir bulunan bir şey değil. Yapmak için güzel sanatlar eğitimi almak ya da heykeltraş olmaya gerek yok, her yere kar yağmış sende topla biraz kar ve yap. Yarışmaya girip ödül alacak değil ya! Eğer çocuğun için çaldın ise, onun önüne koyup bak senin için kardan adam yaptım nasıl diyebilirsin?
Neyse ki mahalle sakini gençler, ormandan getirdikleri karlardan, kardan adam yaparak küçük kıza armağan etmişler de çocuğun yaşayacağı anlaşılmaz travmanın önüne geçmişler.
Güzel yurdumun hırsızlarının titiz çalışmalarından birkaç örnek vermek isterim. Batman da hırsızlar bir işyerinin önünde bulunan strafordan yapılma kedi kulübesini çaldılar. Logar kapakları, demir bahçe kapıları, camilerin önünden ayakkabılar, elektrik ve internet kabloları, her türlü canlı hayvanlar vb. Yurdum insanı gözüne kestirip aklına yatırdığı her şeyi çalıyor.
Ben uzman değilim bu konuda ne diyeceğimi bilmiyorum, her şeyi ben bilecek değilim herhalde. Bu ülkenin sosyologları, psikologları, toplum mühendisleri ne güne duruyor, bu kadar çok hırsızlık olasına ne derler? Çok merak ediyorum.
Büyük laf etme konusunda yurdum hırsızları beni utandırmaya devam edecek gibi görünüyor. Bakalım yaratıcı zekalarını kullanıp daha ne ilginç şeyler çalmaya devam edecekler.
Raşit ÖZTÜRK
Yazar