Denizli’nin iş insanlarından Ali Yağlı Çal Süller'deki yıkılıp kaybolmak üzere olan Çalgünerler evlerinin mülkiyetini aldı. Burada aynı avluya bakan iki adet ev var. Bunlardan daha iyicene olanı Ahmet İzzet Çalgüner hocanın evi. Burası sofaya açılan odaları; yüklük, rafık, dolap gibi tahta işlemeleri; oda içi gusülhanesi ile tipik bir Türk evi. Kardeşi Mustafa Çalgüner’e ait olan diğer ev maalesef oldukça yıpranmış durumda. Avluda müderrislik öğrencileri için yapılan dershaneler ise yok olmuş durumda. Öncelikle bu evlerin satın alınma hikayesini Ali bey’in kendisinden dileyelim;
“Her yıl Süller’de pekmez kaynatırız. Ailecek yaptığımız bu işe, İTÜ’den sınıf arkadaşlarımı da çağırırım. Dört beş gün süren bu aktivite süresince, onlarla yaptığımız köy içi gezintilerinin değişmez ziyaret mekanı Çalgünerler evleri olurdu. Dostlarım bana bu evleri restore ederek misafirhane ve pekmez kaynatma ortamı gibi amaçlarla kullanmanın bana yakıştığını söyler dururlardı. Ben de bu tavsiyelere uyarak burasını sahiplerinden satın aldım. Restorasyon konusunda biraz gecikmiş olabiliriz ama şimdi Bülent hocanın koordinatörlüğünde bir ekip oluşturduk ve gereğini yapacağız.”
Dediği gibi burası için daha çok bir otantik misafirhane düşünen Ali Abi’nin bakış açısını genişletmek, onun da talebi ile bana nasip oldu. Genişletmek diyorum çünkü Ali abi orijinal fikirlerinden vazgeçmediği için benim fikirlerim projeye ilave oldu diyelim. Buna göre;
Buradaki iki evden birini etnografik eşyalarla döşeyeceğiz. Diğerinde Ahmet İzzet Çalgüner hocanın hayatı eşliğinde milli mücadelenin Çal başta olmak üzere yöremizi ilgilendiren kısmını görsel destekli anlatacağız. Malum, bu coğrafyada Büyük Menderes boyunca bir Yunan işgal hattı vardı. Muhtemel geçişlere karşı Ortaköy’de kurulan Demirci Efe Karargahı ve Çalgüner hocanın 100 kadar gönüllüsü teyakkuz halinde idi. Çanakkale başta olmak üzere birinci dünya savaşının çeşitli cephelerinde şehit düşenlerin isimlerinin odaların duvarlarına yazılarak anılması, ziyaretçilerin aileleri ve köyleri ile bağlantı kurmalarına bir vesile teşkil edecektir.
Böylece yöredeki okulların her bir sınıfının, yılda bir defa ziyaret edeceği bir kültür evi oluşturmayı hayal ediyoruz.
Bize bu konuda mimar Gülay Altan ve PAÜ’den sanat tarihi hocamız Selda Cirtil yardımcı oluyorlar. Selda hoca evlere dair bir rapor hazırlama sürecine girdi. Bu rapor Kültür Varlıkları Koruma kuruluna sunulup kabul edildikten sonra, kabule uygun restorasyon projesi Mimar Gülay hanım tarafından hazırlanacak ve restorasyona başlanacak.
Prof Turgut Tok hoca, sadece bu konuların ilgilisi olmakla değil, kayın validesinin Çalgüner hocanın evlatlığı olması bakımından da ekipten. Süller’in Fevzi Özdemir hocası da geçmişten günümüze konunun ilgilisi olarak aramızda. Yaptığım literatür taramasına göre Prof Süleyman Solmaz, Prof Ercan Haytoğlu ve Çallı olmakla, Çal'a dair tarih ve kültür araştırmalarının değişmez ismi Doç İbrahim Balık hoca da aramızdalar. Denizli Kent Müzesinin teşrif sürecinin mutfağında çalışan Denizli BŞB genel sekreter yardımcısı Seval Gebeş ve Mimar Süleyman Boz gibi isimlerin de kapısı çalınacaktır.
Tıpkı ailecek kaynatılan pekmez günleri gibi, başta Alihsan Keskin ve Elif Yağlı olmak üzere aile de bu işin içinde.
Böylesi anlamlı bir işin koordinasyonu için bana güvenen Ali abiye sonsuz teşekkür ederim. Bu tür projeler içinde yer aldığınızda, projeye katkı verdiğinizden daha fazlasını manevi haz olarak alırsınız. Bana böylesi bir fırsat verildiği için tekrar tekrar teşekkür ederim.
Bu vesile ile bir çağrı yapmak isterim. Elinde Çalgünerler Evlerini gösteren fotoğraf olanlar tarafımıza ulaşabilirse birer örneğini almak isteriz. Bu resimler orijinaline yakın restorasyon için oldukça faydalı olacaktır. Yine eve ve rahmetlilere dair anıları olanlar da bize ulaşabilirlerse memnun oluruz. Son olarak fonksiyonel kullanıma dair önerisi olan olursa, bu önerilere de açık olunacağını ifade ederek yazımızı sonlandıralım…