Futbol, geçmişteki tabiri ile meşin yuvarlağın peşinden koşan 22 sporcunun milyonlarca insanı peşinden sürüklemesidir. Sanayi, turizm, eğlence, rekreasyon, sağlık, bilim gibi alanlarda ekonomik potansiyel hale gelen futbol ülkemizde de dev bir endüstri halini aldı. Bu endüstrinin büyüdükçe de yönetimsel bir olgu olarak soru işaretlerini beraberinde getirdiğini görüyoruz.

Futbolun en büyük finansal unsurunu oluşturan kulüplerimiz ve profesyonel ligler arasında en büyük ekonomik boyuta ulaşan Spor Toto Süper Lig, yıllardır sürdürdüğü büyümeyi bu yıl büyük bir çöküş ile sonlandırdı. Çok değil iki yıl önce Süper Lig’in piyasa değeri 1.2 Milyar Euro iken bugün ise 630 Milyon Euro’ya kadar geriledi. Kulüplerimiz bütçe kısıtı içine girdi. Futbol ekonomistleri tarafından bu olay beklenen bir durumdu. Ancak UEFA’nın dayatmasını beklemeden zamanında gerekli önlemleri alsaydık süreç daha az sancılı geçecekti. Büyük kulüplerimiz 200 Milyon Euro’lara dayanan şişirme bütçeleri ile bundan öteye gidemezdi elbet. Hollanda ve Belçika gibi ülkeler UEFA’nın uyarılarını 5 yıl önce dikkate aldı ve futbol pastasından daha fazla pay almaya başladı.

Hepimiz zamanında Sneijder, Drogba, Reyes, Nani gibi dünya starlarını ülkemize getirmenin heyecanını yaşarken İnter kulübünün neden Sneijder’i elinden çıkarma kararı aldığını düşünmedik. İnter battı, dedik fakat işin aslı sadece bu değildi. İnter’in ekonomik pazarının Galatasaray’dan 10 kat ileride olduğunu da hiç akıllara getirmedik bile. İtalyan devi UEFA kriterleri konusunda daha erken uyandığı için, Sneijder’in yıllık 6 Milyon Euro ve diğer performans gelirleri ile kulüp bütçesinde kambur olduğunu hiç aklımıza getirmedik. Ayrıca Hollandalı futbolcunun o dönem Gianlugi Buffon ve Daniele de Dossi ile birlikte Serie A’da en çok kazanan 3 futbolcudan biri olduğunu da hatırlatayım.

Artık spor kulüplerimizde bu işin profesyonelleri olan profesyonel spor yöneticilerinin daha fazla yer alma vakti gelmiştir. Bunun için adres aramaya gerek yok. “Futbolun yeni transferleri finansal oyunculardır.” Bu iş dünyada nasıl yapılıyorsa ülkemizde de en belirgin karşılığı Spor Bilimleri Fakülteleri’nden yetişmiş spor yöneticileridir.

‘Spor Yöneticisi – Burak ÖZTÜRK’