Dünyada ve Türkiye’de yaşam süresinin uzamasıyla birlikte yaşlı nüfusun giderek arttığın buna paralel olarak da yaş almayla beraber birçok hastalığın da görülme sıklığının artığını belirten Uz. Dr. Salim Serdar Eriş; “Bu hastalıkların belirtileri hasta ve yakınları tarafından yaşlılığa bağlı şikâyet olarak algılanabilir ve bu durum bazı hastalıkların tanısının gecikmesine neden olabilir. Aynı zamanda yaşlı hastaların hastalık belirtileri gençlerden farklı olabilir. Yaşlı hastada hastalık sinsi seyredebilir ya da alıştığımız/beklediğimiz bulguların dışında (atipik) bulgu verebilir. Yaşlı hastalar ilaç yan etkileri ve ilaçların birbiriyle etkileşimleri konusunda da gençlerden daha hassastır. Seçilecek ilaçlar, ilaç dozları, tedavi hedefleri yaşlı hastada gençlerden farklıdır. Karşımızda genel durumu hızlı değişebilen ve kırılgan bir grup vardır. Ayrıca bu yaş grubunda tedavilerin yaşlının performansı, beklenen yaşam süresi ve yaşam şartları göz önünde bulundurularak kişiye özel planlanması gerekmektedir. Kronik dediğimiz hastalıklara karşı karşıya olduğumuz için hasta - hasta yakını ve doktor iş birliği daha da önem kazanmaktadır. İşbirliği sağlandığında tedavi başarısı ve tedaviye uyum da artar” dedi.
Editör: TE Bilisim