“Günlük hayat aktivitesinde çok rahat olduğu için akıllı lensler yaşam kalitesini olumlu etkiliyor”
Özel Denizli Tekden Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Özge Güngör Akkuş, “Klinik pratiğimizde ameliyat sonrası gördüğümüz hastalar akıllı lens taktırdıkları için çok memnun. Özellikle yıllardır gözlük takan, yakın problemi gelişmiş, kataraktı ilerlemiş hastalara bu tür uzağı, ara mesafeyi ya da yakını gösteren lensler taktığımız zaman hasta her mesafede, araba kullanırken, bilgisayar karşısında, kitap okurken günlük işlerinde ne yapıyorsa günlük hayat aktivitesinde çok rahat olduğu için yaşam kalitesini olumlu yönde etkilemektedir. Tabi akıllı lens bazı hastalara uygulanamamaktadır. Glokom, diyabetik, retinopati, konjenital retina distrofileri, retinitis pigmentera (tavuk karası) gibi gözün diğer tabakalarının hastalıkları olan kişilerde akıllı lens genellikle uygulanamıyor. Dolayısıyla gözün korneasında ya da retinasında herhangi bir patoloji olmayan hastalarda, 45 yaş üstüne yani akıllı lense uygun olan kişilere öneririm” dedi.
“Cerrahi sonrasında bakım ve damlaların kullanımı çok önemli”
Akıllı lens uygulamasının katarakt cerrahisinden farklı bir yöntem olmadığını belirten Op. Dr. Özge Güngör Akkuş, “Katarakt ameliyatı esnasında uzağı, yakını, ara mesafeyi görebilen lensler takıyoruz. Dolayısıyla katarak ameliyatı oluyorsunuz. Cerrahi işlemi genellikle lokal anestezi dediğimiz bölgesel uyuşturma yöntemi ile yapıyoruz. Bazen damla yöntemi ile ya da çok kataraktlaşmamış şeffaf lensinizi alarak yerine akıllı lensleri takıyoruz. Özel bir cerrahi işlem uygulandığı için mikrop kapmaması açısından cerrahi sonrası bakım ve damlaların kullanımı çok önemlidir. Katarakt cerrahisi diğer cerrahilere kıyasla yaşamınızda çok fazla değişiklikler gerektirmez. Sadece gözlerinizi ovalamamak, duşa girerken ilk bir hafta gözü korumak, kaşımamak, öne doğru eğilmemek gibi basit sınırlamalarla bu süreci rahatlıkla geçirebilirsiniz” dedi.
“Akıllı lensin amacı gözlüğü çıkarttığınızda kör gibi kalmayı önlemektir”
Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Özge Güngör Akkuş, “Amacımız gözlük ihtiyacının ortadan kalkmasını sağlamak. Teknolojinin bize vadettiği de bu. Ameliyat öncesi çok hassas ölçümler yapıyoruz. Ancak bazen korneanın yara iyileşmesi göze taktığımız lensin göz içindeki pozisyonu gibi değişkenlik gösteren birçok faktöre bağlı olarak ufak numaralar kalabilmektedir. Bu her zaman gözlük takmak gerektiği anlamına gelmez. Örneğin yüksek astigmatı olan hastalar var. Bu operasyonla hem yüksek astigmatı yeni hem yakın kusurunu hem de uzak kusurunu düzeltiyoruz. Bu astigmatlarda bazen hafif derecede numarada kalma oluşabiliyor. Hastalara ameliyat öncesinde bu konu ile ilgili de bilgi veriyoruz. Yüksek astigmatlı bir hastada düşük bir astigmat kaldığı zaman da gözlük takmayı gerektirmez. Hastaların çoğu da 0,75 ile 1 derece numaralı olan gözlükleri takmaz. Yaşla birlikte zamanla sarı noktada ufak problemleriniz olabilir. Başka rahatsızlıklara bağlı göz tutulumlarınız olabilir. Yakını da daha fazla büyütme ihtiyacı duyabilirsiniz. Bu tür yaşa bağlı değişimlerde düşük numara yakın büyütmeler takılabilir. Akıllı lensin amacı gözlüğü çıkarttığınızda kör gibi kalmayı önlemektir. Ama bu tür teknolojilerin parıldama, yansıma, gece araba kullanmada zorluk gibi istenmeyen yan etkileri de mevcuttur. Doktorunuza ne istediğinizi, ameliyattan sonra ne beklediğinizi çok net olarak ifade ederseniz, hekim-hasta uyumuyla maksimum memnuniyet sağlanmış olur” şeklinde bilgilendirmelerde bulundu.