Serginin açılma öyküsü hakkında Prof. Dr. Altınışık Ergur şu açıklamalarda bulundu : Pandemi mücadelesinde ön saflarda yer alan Göğüs Hastalıkları uzmanları, geçtiğimiz bir yıl boyunca tükenmeye varan çalışma temposunun yanında hastalarını ve meslektaşlarını yitirmenin acısıyla da çok yıprandı. Onlar zaten insanların sağlığına sahip çıkmak için örneğin veremle savaştan, tütün kontrolüne emek vermekten, meslek hastalıkları için mücadele etmekten hazırlıklılardı. Düşünmeden öne atıldılar. İstedikleri yalnızca değer görmek, yalnız olmadığının hissettirilmesi, yöneticilerin, meslektaşlarının ve toplumun desteğini uzaktan da olsa alabilmekti. Bunları elde edenler oldu, daha fazla yalnızlığa itilenler de. Emekleri görülmedi, duyarsızlık ve hatta sağlıkta şiddet sürdü, kayıplar yürekleri dağladı; günler birbirine eklendi.
Birbirinden güzel ve değerli eserler, birbirinden özel ve değerli hekimlerin duvarlarını süslemek üzere teslim edildiğinde çok duygulu anlar yaşanan bir çevrimiçi buluşma gerçekleşti; iyi kalplerin sanatla birleştirmesiyle aile olan insanlar birbirini daha yakından tanıdı. Denizli’den resim sanatçıları Erol Çizmecioğlu ve Ali Baloğlu da eserlerini Denizli’deki göğüs hastalıkları hekimlerine ulaştırma inceliğini gösteren ressamlarımızdandı. Bu etkinliğe katılan bütün ressamlar, adsız kahramanlara minnet duygularını sanatla iletirken, aslında onların adının duyulmasını da sağlamış oldular.
[ilgili-haber=1109]
Bu sırada İzmir Suluboya Ressamları Derneği başkanı Nimet Topkaç’ın bir oluşumun tohumlarını attığından haberdar değildik. Suluboya ressamı dernek üyelerine, değerli eserlerinden göğüs hastalıkları uzmanlarına armağan edilmek üzere bağışlamaları çağrısını götürmüş. Suluboya ve farklı tekniklerden eserler çığ gibi birikmiş. Türk Toraks Derneği’ne internet aracılığıyla, bu dönemde kimlerin etkin ve yararlı işler yaptığını araştırırken rastlamışlar. İzmir Şubesine ulaşıp niyetlerini anlatmışlar, büyük bir coşkuyla karşılaşmış. Minnet duygusuyla yaklaştıkları kişilerin bu denli minnetle yanıt vermesine ilk anda anlam verememişler. Sonra, bir içten teşekkürün ne bu hekimleri mutlu ettiğini, karşılık beklemeden verdikleri mücadelede, hiç beklemedikleri bir anda aldıkları bu sıcak karşılığın onlar için ne anlama geldiğini fark etmişler.Birbirinden güzel ve değerli eserler, birbirinden özel ve değerli hekimlerin duvarlarını süslemek üzere teslim edildiğinde çok duygulu anlar yaşanan bir çevrimiçi buluşma gerçekleşti; iyi kalplerin sanatla birleştirmesiyle aile olan insanlar birbirini daha yakından tanıdı. Denizli’den resim sanatçıları Erol Çizmecioğlu ve Ali Baloğlu da eserlerini Denizli’deki göğüs hastalıkları hekimlerine ulaştırma inceliğini gösteren ressamlarımızdandı. Bu etkinliğe katılan bütün ressamlar, adsız kahramanlara minnet duygularını sanatla iletirken, aslında onların adının duyulmasını da sağlamış oldular.
Resimler sergiye yakışır; doğal ortamları arasında sergi salonları vardır. Özlediğimiz böylesi bir ortamı, pandemi koşullarına uygun olarak yalnızca sergileyip insanlara güzellikleri anımsatarak paylaşıp, ardından armağan edilecekleri kişilere vermek istedik. Pamukkale Üniversitesi Hastaneleri başhekimi Prof. Dr. Selçuk Yüksel, bunun için hastanemiz sergi salonunu sanata açtı. Sergi gezilmeye açık olmaksızın, yalnızca tabloları sahipleriyle buluşturana dek önünden geçen insanların içini ısıtma işlevini yerine getirmek üzere hazırlandı. Gelecek sağlıklı günlerin müjdecisi bu resimleri olsun.
Prof. Dr. Ergur son olarak “ Sanat ve Bilim iki kanadımız; ancak ikisine birden sahip olduğumuzda uçabiliriz. Bilimin yolunda ilerlerken sanat geldi, bizi buldu. Ne mutlu…”dedi ve serginin önünden geçerken herkesi bakmadan geçmemeye davet etti.
Editör: TE Bilisim