11 ayın sultanı olan ramazan. Bu ay nefislerimizi terbiye ettiğimiz bir aydır. Yalnızca midelerimizi aç bırakmak değil gerekli ibadetlerimizi de yerine getirerek bu güzel ayı tamamladığımızı düşünüyorum. Geldik bu güzel ayın sonuna, vücutlarımız arındı, az yemeye alıştık ve yemek yenilen sürenin kısıtlılığından dolayı da yeteri kadar sıvı alımımız olamadı. Danışanlarımdan en sık duyduğum şey; yeteri kadar suyu içemiyorum’ du. Bu güzel ayın bayramı geldi. Peki bu bayramda nasıl beslenelim ki dinlenmiş vücutlarımızı yormayalım. Oluşan sıvı açığını giderelim ve yeteri kadar sebze ve meyve tüketememekten sebeple gelişen vitamin açıklarımızı nasıl tamamlayalım? Gelin maddeler halinde bu konuya değinelim:
- Uyanır uyanmaz gece boyunca oluşan sıvı açığını gidermek için güne 2 su bardağı su ile başlayalım. Sağlıklı sıvılar içinde ayran ve mineralli suyu(2 şişe) da sayabiliriz.
- Ramazan döneminde en sık karşılaşılan problemlerden biride konstipasyon (kabızlık). Bu sorunu ortadan kaldırabilmek için yeterli sıvı ve lif alımı şarttır. Gün içinde en az2-2,5 lt su ile birlikte beslenmemizde mevsim meyvelerine, sebzelere, kuru bakliyatlar(kuru fasulye, nohut, börülce vb…) ve tam tahıl(tam buğday ekmeği, çavdar ekmeği vb…) ürünlerine yer verilmelidir.
- Midemiz uzun süreli açlıktan çıktığı için az az sık sık yenilmelidir günde 3 ana 3 ara öğün doğru bir tercihtir.
- Öğünlerinizi özellikle büyük aile sofralarında tercih ettiğimiz yüksek yağlı şölen yemekleri yerine zeytin yağlı daha çok buğulama şeklinde pişirilmiş sebze yemekleri, ızgara yapılmış, haşlanmış ya da teflon tavada yağsız olarak pişirilmiş et/tavuk/balık tercih edilmelidir.
- Kahvaltımıza yumurta mutlaka eklenmelidir. Peynir, çiğ kuru yemişler mevsim sebzeleri ve tam tahıl ekmeği yer alan bir kahvaltı tercih edilmelidir.
- Ara öğünlerde meyve tercih edilmeli 5-6 çiğ fındık veya badem eklenerek tokluk süresi uzatılabilir.
- Ziyaretlerimizde ikram edilen şekerleme, çikolata türü şeyler tüketilmemelidir. Çok küçük fakat yüksek enerji yoğunluklu yiyecekler olduğu için kilo artışına neden olacaktır.
- İkram edilen ya da kendi evimizde yaptığımız şerbetli tatlılardan günde yalnızca 1 küçük dilim yanında süt veya yoğurt ile seçtiğiniz bir ara öğünde tüketebilirsiniz. Çok tatlı canımız istiyorsa sütlü tatlılar tercih etmelisiniz. Fakat bu alışkanlık haline getirilmemeli ve öğün yerine konmamalıdır. Unutulmamalıdır ki bu tür tatlılar beraberinde şeker yükselmesi ve yağ depolanmasıyla kilo artışına sebep olacaktır.
- Günün seçtiğiniz bir saatinde yemekten 2 saat sonra bir saatlik yürüyüşü alışkanlık haline getirmeliyiz.
- Bayram ziyaretlerinde en çok ikram edilenler arasında çay ve kahve yer alıyor. Çay ve kahve su yerine geçmez ve kafen alımımızın bir sınırı olmalıdır. Günde 2 fincan kahveyi, 8 bardaktan fazla çayı(şekersiz) geçmemeye gayret edelim. Bunların yerine su veya mineralli su tercih edelim. Meyve suyu ve asitli içeceklerden uzak duralım.
- Mümkün olduğunca ziyaretlerimize evde tükettiğimiz sağlıklı bir öğünde sonra çıkalım. Bu ikram edilen şeylere daha rahat hayır diyebilmemizi sağlar.
- Biz misafirlerimize ikram etmek için bu bayram hem kendimiz hem de misafirlerimiz için bir iyilik yapıp kuru meyvelerden ve çiğ kuru yemişlerden oluşan bir tabak hazırlayalım. (4 adet kuru kayısı, 3 adet orta boy hurma bir porsiyon,5-6 adet çiğ badem, fındık bir porsiyondur) fakat hiç bir şeyde aşırıya kaçmamaya dikkat edelim.
Hepimiz içim mutlu, huzurlu bir bayram dilerim. Sağlıkla kalın…