Türkiye Diyabet Vakfı’nın sitesinde belirttiği şekilde; “Diya...


Türkiye Diyabet Vakfı’nın sitesinde belirttiği şekilde; “Diyabet, vücudunuzda pankreas adlı salgı bezinin yeterli miktarda insülin hormonu üretmemesi ya da ürettiği insülin hormonunun etkili bir şekilde kullanılamaması durumun da gelişen ve ömür boyu süren bir hastalıktır.” Diyabet(şeker) hastalığını temel olarak iki grupta inceleyebiliriz; Tip 1 diyabet ve Tip 2 diyabet. Tip 1 diyabet, şeker hastalığının insüline bağlı olan şeklidir. Bu gruba dahil olan kişiler insülin kullanmazlarsa kandaki şeker düzeyi dengelenemez. Tabi ki her insülin kullanan hastayı bu gruba dahil edemeyiz. Tip 2 diyabet ise insüline bağımlı değildir. Farklı ilaç alternatifleriyle de kandaki şeker seviyeleri kontrol altına alınabilir. Eğer kendi diyabet alt grubunuzla alakalı şüpheye düştüyseniz bunu size teşhis koyan hekimle görüşerek öğrenebilirsiniz.

Bu yazımda sizlere diyabet hastalığıyla ilgili değil de diyabet hastalığına sahip kişilerin veya genetik yatkınlığa sahip olan kişilerin kullanmaları durumunda fayda görebilecekleri gıda takviyelerinden bahsedeceğim. Bu takviyeler hayat kalitenizi artırmanız için fayda sağlayabilir fakat bir tedavi yerine geçemeyeceklerini unutmamalı ve hekiminizin reçete ettiği ilaçları ihmal etmemelisiniz. Ufak bir bilgilendirme kısmını geçtiysek o zaman başlayalım...

1-) D VİTAMİNİ
D vitamini eksikliği ülkemizde son dönemde sıklıkla görülmeye başladı. Ülkemizin güneş ışınlarını aldığı açı sebebiyle sadece güneşle eksikliği yerine koymak zor olmaktadır. Özellikle çocukluk döneminde D vitamini takviyesine başlamanın diyabet hastası olma yaşını ileriye taşıdığına dair çalışmalar var. Ayrıca D vitamini eksikliği, bazı kişilerde kilo vermeye engel teşkil edebiliyor. Fazla kilo da diyabetin kontrolünü zorlaştıran bir faktördür.
COVID-19 açısından da diyabet hastaları risk grubu içerisinde sayılmaktadır. D vitamini eksikliği olan kişilerin yoğun bakım yatışlarının daha yüksek olduğuna dair çalışmalar mevcut. Pandemide maske, mesafe ve temizlik kurallarına uymanın yanında D vitamini içeren gıda takviyeleriyle kendinizi destekleyebilirsiniz.

[ilgili-haber=1286]

2-) DEMİR
Demir eksikliği, halk arasında bilinen adıyla üç aylık şeker değerini yükseltebilir. 3 aylık şeker olarak bilinen kan tahlili ise “HbA1C”dir. Aslında probleminiz basitçe demir eksikliği iken yanlış teşhis almanıza sebep olabilir. Mevcutta zaten almış olduğunuz doğru bir teşhis var ise ilacınızın yetersiz olduğunun düşünülmesine sebep olabilir.
3-) ALFA LİPOİK ASİT
Uzun süredir diyabet hastası olan kişiler genellikler ellerinde ve kollarında uyuşma ve batıcı, yanıcı tarzda ağrılardan şikayet ederler. Bu durum genellikle diyabetin vücudunuzda yol açabileceği bir rahatsızlığa işaret eder. Tıbben bu duruma “diyabetik nöropati” denmektedir. Eğer bu tarzda şikayetleriniz var ise alfa lipoik asit kullanımı vücudunuzda antioksidan etki göstererek şikayetlerinizin azalmasına yardımcı olabilir. Bahsetmiş olduğum şikayetler farklı rahatsızlıklara da işaret edebilmektedir. Hayat kalitenizi fazla etkiliyor ise hekim kontrolünden geçmeniz sizin için daha iyi olacaktır.
4-) B12 VİTAMİNİ
Diyabet hastalığında ve insülin direnci durumunda genellikle hekimlerin ilk reçete ettiği ilaçlar “metformin” etken maddesini içeren ilaçlar olmaktadır. Bu ilaç şekerinizin ani düşüşüne sebep olmadığı için güvenli olarak kabul edilir. Fakat yan etki olarak B12 eksikliğine sebep olabilirler. B12 eksikliği; kansızlık, yorgunluk, unutkanlık, mutsuzluk, adet düzensizliği, sinir sistemi hasarı gibi sorunlara yol açabilir. Hem alfa lipoik asit kullanımında bahsetmiş olduğum tarzdaki ağrıları önleyici etkisi de gösterilmiştir. “Metformin” etken maddeli ilaçları kullanmıyor olabilirsiniz fakat farklı sebeplerden B12 değeri düşük seyredebilir. Diyabet için kullandığınız ilaçların yanında bir de mide koruyucu kullanımınız var ise bu da maalesef B12 eksikliğine yol açabilmektedir. Birçok farklı sebepten diyabet hastalarının B12 seviyelerini kabul edilebilir üst sınırlara yakın değerlerde tutmaları diyabete bağlı şikayetlerinin azalması açısından iyi olabilir.
5-) KROM PİKOLİNAT
Krom, karbonhidratların vücudumuzda kullanılmasında rol alan maddelerden bir tanesidir. Ani şeker tüketme ihtiyacınızın bir sebebi de krom eksikliğinden kaynaklanıyor olabilir. Krom vücudumuzda az miktarda bulunduğu için eksikliğini tespit etmek zordur. Ani yeme atakları yaşıyorsanız aç karnına alacağınız krom takviyeleri zamanla bu atakların azalmasına yardımcı olabilir. Krom takviyesi kullanmayı düşünüyorsanız ve beraberinde kullandığınız bir “levotiroksin” etken maddeli bir ilaç var ise aralarında muhakkak 2 saatlik ara bırakmalısınız. “Levotiroksin” etken maddeli ilaçlar tiroitlerle alakalı problemler için hekimler tarafından reçete edilerek kullanılmaktadır.
Yukarıda bahsetmiş olduğum gıda takviyeleri tavsiye niteliğindedir. Mevcut tedaviniz yerine geçmez. Hekiminizin diyabet ile ilgili reçete etmiş olduğu ilaçları bırakmamalısınız. Gıda takviyeleri hayat kalitemizi artırmak için kullanılabilir. Herhangi bir tedavinin yerini tutmazlar.

Tercih edilebilecek gıda takviyeleri kişinin şikayetlerine göre farklılaştırılabilir.
Daha detaylı bilgi edinmek için eczacınıza ve hekiminize danışınız.
Sağlıklı günler dilerim…
Betül GÜNDÜZ
Eczacı