DSÖ Verilerine göre kısırlık oranları tüm dünyada %15 civarında seyrediyor. Türkiye’de ise yaklaşık olarak 2.5 milyon çift kısırlık sorunu yaşıyor. Her 7 çiftten birisi ise yardımcı yöntemlere başvurmadan çocuk sahibi olamıyor. 2008 yılında yapılan bir araştırmaya göre 15 ve 49 yaş arasında ki kısır olan kadınların oranı %3.9’ken 2013 yılında yapılan aynı araştırmanın sonucunda bu oran 3 kat artarak %11.9’a yükselerek uzmanları korkutmuştur.
Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlı vatandaşların arasında doğurganlık oranı en düşük olan ırk Türklerdir. Eğer durum bu şekilde seyretmeye devam ederse Türkiye’de 50 yıl sonra Türklerin azınlığa düşeceği tahmin ediliyor.
Kısırlık sorunu %50 kadın, %40 erkek, %10 hem erkek hem kadın kaynaklıdır. Ancak son yıllarda erkeklerde kısırlık oranları daha hızlı artış göstermektedir. Son 50 yılda erkeklerdeki sperm konsantrasyonu yarıya düşmüştür. Kadınlarda ise en sık karşılaşılan problem yumurtlama ile ilgili sorunlardır.
Kadınlarda 35 Yaştan Sonra Üreme Oranı Düşer
Kısırlığın artmasında 3 önemli sebep vardır. Bunlar sosyal, teknolojik ve sağlıkla ilgilidir. Sanayilerden çıkan zehirli maddeler, zararlı tarım ilaçları, plastik kullanımı ve fast food beslenme hem kadının hem erkeğin üreme sağlığını olumsuz etkileyecek sebeplerden en önemlileridir. Ayrıca kadınlarda evlilik yaşının yükselmesi de doğurganlığı olumsuz etkiler. Kadınlar için 35 yaşında üreme ihtimali düşmeye başlar ve 43 yaşından sonra ciddi oranda azalma sağlar. Fast Food beslenme, sigara, alkol ve uyuşturucu kullanımı ve hareketsizlikte kısırlığı tetikleyici sebeplerdir. Ayrıca obezite oranı arttıkça kısırlık oranı da artmaktadır.
Obeziteye Dikkat
Bir erkek 10 kilo aldığında kısırlık riski %10 artmaktadır. Aslında sağlıksız bir vücut kendinden sonraki neslin sağlıklı olma ihtimalini düşürdüğü için üremeye meyilli olmaz. Yani vücutta ters giden birçok olay kısırlık riskini artırır. Ayrıca erkeklerde obezitenin bir sonraki nesilde kısırlıkla ilişkili olduğunu gösteren çalışmalar bulunmaktadır. Annenin obez gebe kalması veya gebelikte insülin direnci, şeker gibi sağlık sorunları yaşaması bebeğin ilerde üreme sorunlarıyla karşılaşma riskini artırır.
Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlı vatandaşların arasında doğurganlık oranı en düşük olan ırk Türklerdir. Eğer durum bu şekilde seyretmeye devam ederse Türkiye’de 50 yıl sonra Türklerin azınlığa düşeceği tahmin ediliyor.
Kısırlık sorunu %50 kadın, %40 erkek, %10 hem erkek hem kadın kaynaklıdır. Ancak son yıllarda erkeklerde kısırlık oranları daha hızlı artış göstermektedir. Son 50 yılda erkeklerdeki sperm konsantrasyonu yarıya düşmüştür. Kadınlarda ise en sık karşılaşılan problem yumurtlama ile ilgili sorunlardır.
Kadınlarda 35 Yaştan Sonra Üreme Oranı Düşer
Kısırlığın artmasında 3 önemli sebep vardır. Bunlar sosyal, teknolojik ve sağlıkla ilgilidir. Sanayilerden çıkan zehirli maddeler, zararlı tarım ilaçları, plastik kullanımı ve fast food beslenme hem kadının hem erkeğin üreme sağlığını olumsuz etkileyecek sebeplerden en önemlileridir. Ayrıca kadınlarda evlilik yaşının yükselmesi de doğurganlığı olumsuz etkiler. Kadınlar için 35 yaşında üreme ihtimali düşmeye başlar ve 43 yaşından sonra ciddi oranda azalma sağlar. Fast Food beslenme, sigara, alkol ve uyuşturucu kullanımı ve hareketsizlikte kısırlığı tetikleyici sebeplerdir. Ayrıca obezite oranı arttıkça kısırlık oranı da artmaktadır.
Obeziteye Dikkat
Bir erkek 10 kilo aldığında kısırlık riski %10 artmaktadır. Aslında sağlıksız bir vücut kendinden sonraki neslin sağlıklı olma ihtimalini düşürdüğü için üremeye meyilli olmaz. Yani vücutta ters giden birçok olay kısırlık riskini artırır. Ayrıca erkeklerde obezitenin bir sonraki nesilde kısırlıkla ilişkili olduğunu gösteren çalışmalar bulunmaktadır. Annenin obez gebe kalması veya gebelikte insülin direnci, şeker gibi sağlık sorunları yaşaması bebeğin ilerde üreme sorunlarıyla karşılaşma riskini artırır.
Editör: TE Bilisim