Kanser çocuklar ve gençler için tüm dünyada önde gelen ölüm nedenlerinden biridir. Her yıl yaşları 0-19 yaşları arasında değişen 300.000 çocuğa kanser teşhisi koyulmaktadır.

Çocuklarda Görülen Kanser Türleri

Ülkemizde ve dünyada çocukluk döneminde görülen kanser vakalarının %30’unu lösemi oluşturur.

Kalan %70 içerisinde, Türkiye’de ikinci sırada lenf bezi kanserleri (Hodgkin ve Hodgkin-dışı lenfoma) vardır.

Bu kanser türlerini sırasıyla sinir sistemi tümörleri, nöroblastoma, Wilms tümörü ve yumuşak doku sarkomaları (rabdomiyosarkoma) takip etmektedir.

Çocuklarda kemik, deri, göz ve karaciğer tümörleri daha az görülmektedir.

Tibet Çanakları ile Ses Terapisi / Yararlı Bilgiler Tibet Çanakları ile Ses Terapisi / Yararlı Bilgiler
  • Lösemiler % 30
  • Lenfomalar % 20
  • Sinir Sistemi tümörleri % 10-15
  • Nöroblastoma % 7-8
  • Wilms tümörü % 6-7
  • Rabdomyosarkom % 5-6
  • Kemik tümörleri % 4-5
  • Germ hücreli tümörler % 3-4
  • Retinoblastomalar % 2-3
  • Karaciğer tümörleri % 1

Çocuk Hastalarda Kanser İyileşme Oranları

Çocukluk dönemi kanserlerinin özelliklerinden biri, çok hızlı çoğalıp büyüyebilen türler olmalarıdır. Hızla büyüyüp belirgin hale gelmeleri birkaç hafta içerisinde gerçekleşir. Hızlı büyümeleri nedeniyle ilaç tedavisi (kemoterapi) ve ışın tedavisine (radyoterapi) hassastırlar. Bu sebeple çocukluk dönemi kanserlerinin üçte ikisi tamamen iyileşmektedir. Çocukluk dönemi kanserlerinin tedavisinde ameliyat, ışın ve ilaç tedavileri bir arada kullanılırlar. Genel olarak tedavi bitiminden 2-3 yıl sonra kanser tekrarlamazsa hasta tamamen sağlığına kavuşmuştur.

1960’larda çocukluk çağı lösemilerinin iyileşme oranı %5 iken günümüzde %75-80 oranındadır. Bezelerin kötü huylu hastalığı olan Hodgkin hastalığı % 90, Hodgkin-dışı lenfoma hastalığı % 75 oranında iyileşmektedir. Erken tanıda kemik tümörü olan osteosarkoma ve Ewing lenfoma hastalığı %60, böbrek tümörü Wilms ise %90 oranında iyileştirilebilir.

Çocuklarda Kanser Neden Olur

Yetişkin kanserlerindeki gibi çocukluk kanserlerinde de çevresel ve kalıtsal faktörler rol oynamaktadır. Gen bozuklukları, ailevi yatkınlık, bağışıklık bozuklukları, doğumsal hastalıklar ve anomaliler başta gelen kalıtsal faktörlerdir. Çevresel faktörler ise; fizik (radyasyon), kimya (ilaç, endüstri tarım ürünleri), virüsler ve beslenme olarak sayılabilir.

Çocuk dönemi kanserlerinde akraba evlilikleri önemli bir etkendir. Bu evliliklerin engellenmesi çocukluk kanserlerinden korunmanın başlıca yollarındandır.

Doğum anından itibaren çocuğun güçlü bir bağışıklık sistemi olması için gereken önlemlerin alınası kanser ve birçok hastalığa karşı savaşta önemli bir yere sahiptir. Bu önlemlerin başında doğru beslenme, temizlik ve çocukluk aşıları gelir.

Genetik Faktörler

Kromozom bozuklukları veya tek gen defektleri genetik faktörler içerisinde yer alır. Bazı doğumsal anormallikler pediatrik kanserlerin öncüsü olabilir. Örneğin belirli bazı sendromlar kolayca tespit edilmiş anomalilerdir ve gizli bir tümör olabileceğinden, çocuk dikkatli bir şekilde takip edilmelidir. Down Sendromu en fazla tanımlanabilen sendromdur ve akut lösemi ihtimalini artırır. Hayatlarının ilk 10 yılında lösemi gelişme riski Down Sendromlu çocuklarda 10-18 kat daha fazladır.

Çevresel Faktörler

Araştırmalarda yetişkin kanserlerinin çoğunda olduğu gibi bazı çocukluk çağı tümörlerinin de çevresel faktörlerden kaynaklandığı görülmüştür.

Doğum öncesi dönemde alınan bazı ilaçlar ve iyonize radyasyon çocukta kanser gelişimine neden olabilmektedir. Örneğin çocukluk dönemi kanserleri açısından rahim içindeki bebeğin röntgen ışınlarına maruz kalması bir risk faktörüdür. Çocuklarda spondilan artrit gibi hastalıklar için kullanılan radyasyonun, sonrasında ALL oluşumunu arttırdığı düşünülmektedir.

Hayvanlarda ve insanlarda çeşitli DNA ve RNA virüsleri kansere neden olmaktadır. Epstein-Barr virüsünün Burkitt Lenfoma ve nazofarenks (üst yutak) kanseri ile ilişkisi uzun yıllardır yapılan çalışmalar ile tespit edilmiştir. Bir başka DNA virüsü olan Hepatit-B virüsünün de hepatasellüler karsinomaya (karaciğer kanseri) neden olduğu bilinmektedir.

Erken tanı yetişkinlerdeki gibi çocuklarda da önemli bir yere sahiptir. Çocuklarda oluşan beze, kansızlık, karın şişliği ya da herhangi biri dokuda anormal bir büyüme görüldüğünde hemen doktora başvurulmalı ve nedeni soruşturulmalıdır.

Çocuğun cildinde solukluk, nokta şeklinde kanamalar veya morluklar varsa; dalağı ve karaciğeri, bezeleri büyümüşse; ayrıca halsizlik, yorgunluk, kemik ağrısı gibi belirtiler varsa çocukta lösemi gelişmiş olabileceği düşünülebilir. Bu durumda hemen bir kan tahlili ve kesin tanı için gerekli görülen durumlarda kemik iliği incelemesi yapılır.

Çocuğun lenf bezlerinde şişlikler, ateş, halsizlik, kilo kaybı, gece terlemeleri, kaşıntı gibi belirtiler görüldüğünde ise Hodgkin hastalığı düşünülmelidir. Kesin tanı için lenf bezine biyopsi yapılır.

Nöroblastoma olarak isimlendirilen böbreküstü bezinden veya sempatik sinir sisteminden köken alan bir tümör; küçük çocuklarda ağrısız karın kitlesine, öksürük ya da ateşe, deri altında nodül ismi verilen küçük şişliklere, ciltte solukluğa, gözlerin tek ya da çift taraflı öne fırlamasına ve göz çevresinde morluklara neden olabilir. Tanı için biyopsi ya da kemik iliği tahlili, idrarda vanil mandelik asit testi (VMA testi) yapılır.

Küçük çocuklarda görülen ve bir böbrek tümörü olan Wilms tümörü; ağrısız karın kitlesi veya nadiren karın ağrısı ve karında şişlik, idrarda kan, gözün renkli tabakası olan irisin yokluğu gibi belirtiler ile ortaya çıkabilir. Tanı için görüntüleme yöntemleri (MR veya BT) ve biyopsi kullanır.

Karaciğer tümörü ise karaciğer bölgesinde şişlik, bulantı, sarılık, kilo kaybı gibi, kusma belirtilere neden olabilir. Bu durumda kanda alfa-fetoprotein (ALP) denen bir madde yükseldiği görülecektir. Tanı için biyopsi yapılır.

Kaynak: Sağlık Bakanlığı