Kaldığı bakımevinde maruz kaldığı yaşadığı kötü muamele ve şiddetin ardından hayatını kaybeden otizmli genç için Türkiye Otizm Meclisi (TOM) üyeleri bütün ülkede eş zamanlı basın açıklaması gerçekleştirdi. Denizli Otizm Derneği Başkan Yardımcısı Sümra Çelik, insanca bir yaşamın otizmlilerin hakkı olduğunu, şüpheli ölümün sorumlularının bulunması ve en ağır cezayı alması için davanın takipçisi olacaklarını ifade etti.
İstanbul’daki bir bakımevinde kurum çalışanlarının işkencesine maruz kalan 20 yaşındaki otizmli genç yaşadıklarının ardından hayatını kaybetti. Görüntüler ortaya çıkmasına rağmen sorumluların serbest yargılanmak üzere salıverilmesi otizm camiasını ayağa kaldırdı. Türkiye Otizm Meclisi üyeleri, 30 Eylül tarihinde, yaklaşık 40 kentte basın toplantısı düzenledi.
Denizli’de Candoğan Parkı önünde gerçekleştirilen basın toplantısına Denizli Otizm Derneği üye ve gönüllülerinin yanı sıra farklı sivil toplum örgütlerinin temsilcileri de destek verdi. Ayrıca Denizli Barosu Engelli Meclisi Komisyonu da davayı takip etme kararı aldı. Basın bülteni, kendisi de otizmli bir çocuk annesi olan, Denizli Otizm Derneği Başkan Yardımcısı Sümra Çelik tarafından okundu:
İNSANCA BİR YAŞAM OTİZMLİLERİN HAKKIDIR
- Otizmli M.E.’nin bakımevinde yaşadığı şiddetin ardından hayatını kaybetmesi çocuklarımızın insan yerine konulmadığının göstergesidir. Türkiye Otizm Meclisi olarak 2016 yılında kurulduğumuzdan bu yana otizmli evlatlarımız ile ailelerinin sahada yaşadığı sorunları ve çözüm önerilerini, yaşanmışlıkları da ortaya koyarak, hem yerelde ve hem de merkezde en üst düzeyde yetkililere yazılı ve sözel olarak ilettik.
- Türkiye Otizm Meclisi olarak ilk günden beri dile getirdiğimiz gibi, otizmli bireylerin tanı konulduğu andan itibaren kaliteli eğitim, sağlık hizmetlerine kolay ulaşım ve kötü muamele görmemek haklarıdır. İnsan onuruna yakışır bakım hizmetinin önemi ve gerekliliği toplum vicdanı ve yaşam hakkı açısından elzem olduğu bir daha ortaya çıkmıştır.
- Adli sürecin başlatıldığı ve 26.09.2022 tarihinde basına ‘’bakımevinde kan donduran vahşet’’ başlıklı olaya ilişkin sürdürülecek yargılamanın her aşamasının takipçisi olacağız.
- Bakım evlerindeki sistemli objektif denetleme, kötü muamele ve şiddetsiz bakımevleri standartları oluşturulması, bakımevlerinde çalışan personelin liyakati, kolay ulaşılabilir sağlık hizmetleri ve tanı konduğu andan itibaren nitelikli eğitime erişim sorunların çözümü için ivedilikle yapılması gerekenlerin başında gelmektedir.
- Kendini koruma ve gördüğü zararı yetkililere bildirme becerisi tipik akranları gibi gelişmemiş olan 20 yaşındaki M.E.’nin şüpheli ölümünün aydınlatılması için otopsi raporunun ivedilikle dosyaya kazandırılmasını; video görüntülerinden açıkça anlaşıldığı üzere, bu olaya sessizce tanık olmuş kişilerin yargı önünde hesap vermesini
ve
TÜM SUÇLULARIN CEZALANDIRILMASINI İSTİYORUZ.
SAĞLIK OLMADAN KALİTELİ EĞİTİM
EĞİTİM OLMADAN HAK EDİLDİĞİ GİBİ BAKIM
HEPSİ OLMADAN İNSAN ONURUNA YAKIŞIR YAŞAM OLAMAZ…