Hafta sonu tüm güzelliğiyle, bereketiyle yağan o mis gibi yağmur sırasında yazdım size bu satırları. Ben ne zaman bu kadar sever olmuştum, yağmuru gök gürültüsünü şimşekleri bilmiyorum. Şubat doğumlu bir 'kova' olsam da yaz kadınıydım hep. Tamam biraz da bahar ama kış kar ve yağmur korkuturdu, sevemezdim nedense. Yıllar geçtikçe ne değişti de şimdi ben yağmuru, kışı bu kadar sever oldum derken... Hahhh, işte orda şimşekler çaktı beyin kıvrımlarımda. Yağmur yaşadığını hissettiriyor insana, çakan şimşekler. Hayat, yağmurdan sonrası huzur müthiş bir arınma.
Her birimizin yaş aldıkça değişen zevkleri azalan korkuları netleşen bir zihni var sanırım. Benim için yağmurdur bunu yapan, sizin için bambaşka bir şey... Hayat çok adil değil bunda hemfikiriz, Acılar, mutluluklar da kalıcı değil. Sanırım burada her şey bize yazılan hikayeyi sevmekle ilgili. Kabule geçiş mi dersiniz akışta olmak mı o size kalmış. Ben kendi adıma diyorum ki "hikayemi seviyorum" Veee bana yaşadığımı hissettiren her bir yağmur damlasını...
Güzelliklerle Kalın Emi!