Karaciğer yağlanmasının Türkiye’de ve dünyada en sık görülen hastalıklardan birisi olduğu belirtilmiştir. Karaciğer yağlanmasını açı...
Karaciğer yağlanmasının Türkiye’de ve dünyada en sık görülen hastalıklardan birisi olduğu belirtilmiştir.
Karaciğer yağlanmasını açıklayacak olursak; hücrelerinde normalden fazla, hatta bazen aşırı derecede yağ toplanması nedeniyle meydana gelen tıbbi bir durumdur. Toplumdaki her 4-5 kişiden birinde karaciğer yağlanması görülmektedir.
Normal sağlıklı bir insanda karaciğer hücrelerinde az miktarda yağ bulunabilir ve bu herhangi bir hastalığa neden olmaz. Ancak karaciğerde yağlanma aşırı miktarda olduğunda, birtakım yapısal ve fonksiyonel değişikliklere yol açar.
Karaciğer yağlanması genellikle şişmanlık, kanda yağlanma ve şeker hastalığına bağlı gelişir.
Bu nedenler dışında ilaç kullanımı, uzun süreli damar yolu ile beslenme, aşırı A vitamini kullanmak, gebelik, hızlı kilo kaybı, karaciğerde demir depolanması gibi hastalıklar da karaciğer yağlanmasının nedenlerini oluşturmaktadır. Bazı ilaçlar da karaciğer yağlanmasına neden olabilir.
Aşırı besin tüketimi, yanlış ve dengesiz beslenme, yağ ve karbonhidrat tüketimindeki artış, rafine ürünlerin ve doğal olmayan besinlerin fazla tüketimi bununla beraber hareketsiz yaşam ile ortaya çıkan şişmanlık tablosu da en sık karşılaştığımız grubumuzdur. Bunlar günümüzün en önemli sorunları olup karaciğer yağlanmasının da en sık nedenlerini oluşturmaktadır.
Karaciğer yağlanması olan kişinin yapması gerekenler başlıca beslenme şeklinin değişikliği egzersizin artırılması, aşırı kiloya bağlı ise kilo vermek, sigaradan ve alkolden uzak durmak olmalıdır.
Yapılabilecek ilk şey özellikle beslenme şeklini değiştirmektir. Hayvansal yağların aşırı tüketilmesi karaciğer için oldukça zararlıdır. Bu yağlardan, yağlı et gibi kolesterol içeriği yüksek yiyeceklerden uzak durulmalıdır. Mümkün olduğunca az yağlı ve yağsız yemekler tercih edilmelidir. Sebze ve meyve tüketimi gün içinde artırılmalı et seçiminde ise beyaz et ağırlıklı tercih edilmelidir. Ekmek gibi tam tahıl ürünlerinin lif kaynağı dolayısıyla tüketimi artırılmalıdır. Şeker vücutta depo olarak yağa dönüştüğü için karbonhidrat ve şeker tüketimi mümkün olduğu kadar azaltılmalıdır.
Düzenli spor yapılmalı ve sporu yaşamım bir parçası haline getirmeliyiz. Sağlıklı ve dengeli beslenmenin yanında egzersiz de kilo vermenize ve verilen kilonun yağ ağırlıklı olmasına yardımcı olacaktır.
‘Diyetisyen Elif TOPUZ’