Yapılan ameliyat hakkında Dr. Emine Şeker Ün şu açıklamalarda bulundu; Sude dış merkeze yoğun baş ağrısı ve görme sinirlerindeki ödem nedeniyle bulanık görme sebebiyle başvurarak oradan tarafımıza sevk edilmiş bir hastamız. Ancak bu sırada Covid-19 onu ve ailesini de etkilediğinden bize gelmeden önce enfeksiyonun geçmesini beklemiş, hatta şikayetlerinin de Covid’e bağlı olduğunu düşünerek maalesef polikliniğimize başvurusu biraz gecikmiş. Geldiğinde her iki görme sinirinde de yoğun ödem ve görme düzeylerinde ciddi azalma saptayarak yatışını yaptık. Sonraki değerlendirmemizde göz sinirlerindeki şişmenin psödotümör serebri veya diğer adıyla idiyopatik intrakranyal hipertansiyon hastalığına bağlı olduğunu çocuk nöroloji bölümü ile birlikte teşhis ettik.
Bu hastalık genellikle doğurganlık çağındaki kilolu bayanları etkiler ama normal kilodaki bayanlarda ve erkeklerde de görülebilir. Herhangi bir neden olmaksızın kafa içi basıncın normal seviyelerin çok üzerine çıkmasına neden olarak adeta beynin bir uzantısı olan göz sinirlerinde şişme yaratabilir. Hastalığın en tipik belirtisi yoğun baş ağrısı ve sonrasında şişen göz sinirlerinin fonksiyonlarının bozulması ile sonuçlanan görme bulanıklığıdır. Görme bulanıklığı kafa içi basıncının dengelenmesi ve göz sinir ödeminin gerilemesini sağlayan ilaçlarla tedavi edilmeye çalışılır. Ancak ilaçlar yeterli olmadığında görme kaybı olmaması için cerrahi planlama yapılmalıdır. Bu hastalığın en yıkıcı ve geri dönüşsüz etkisi göz sinirleri üzerinedir, baş ağrısı, kulaklarda uğultu hissi , göze ait hareket sinirlerinin etkilenmesi ile çift görme ve göz kayması şikayetlerine sebep olabilir ancak diğer organ ve sistemlerde kalıcı fonksiyon bozukluğu yaratmaz.
Yani hastalık tedavi edilmediği takdirde kalıcı görme azalmasına hatta tamamen görme kaybına neden olmaktadır. Cerrahi tedavi bu konuda deneyimli göz hastalıkları uzmanları tarafından göz siniri üzerine uygulanacak cerrahi girişimle veya beyin cerrahisi uzmanlarınca uygulanan şant dediğimiz basınç dengeleyici gereçlerin yerleştirilmesi ile yapılabilmektedir. Beyin cerrahisi tarafından uygulanan şant cerrahilerinde litaratürde de net olarak belirtildiği üzere komplikasyon (istenmeyen yan etki) oluşma ihtimali, göz siniri üzerine yapılan cerrahiye göre daha yüksektir. Sorun şu ki oldukça zor ve deneyim gerektiren bu cerrahi ülkemizde az sayıda göz hekimi tarafından uygulanabilmektedir. Cerrahi sonrasında gözde kızarıklık ve batma hissi oluşabilmekte ve bu şikayetler bir ay içinde azalarak tamamıyla geçmektedir. Kızımız Sude’yi de her iki gözünden opere ederek göz sinirlerindeki ödemi başarılı şekilde tedavi ettik ve görme fonksiyonları korumayı başardık. Kızımızı sağlığına kavuşturduk şifa ile taburcu ettik.
Bu hastalık genellikle doğurganlık çağındaki kilolu bayanları etkiler ama normal kilodaki bayanlarda ve erkeklerde de görülebilir. Herhangi bir neden olmaksızın kafa içi basıncın normal seviyelerin çok üzerine çıkmasına neden olarak adeta beynin bir uzantısı olan göz sinirlerinde şişme yaratabilir. Hastalığın en tipik belirtisi yoğun baş ağrısı ve sonrasında şişen göz sinirlerinin fonksiyonlarının bozulması ile sonuçlanan görme bulanıklığıdır. Görme bulanıklığı kafa içi basıncının dengelenmesi ve göz sinir ödeminin gerilemesini sağlayan ilaçlarla tedavi edilmeye çalışılır. Ancak ilaçlar yeterli olmadığında görme kaybı olmaması için cerrahi planlama yapılmalıdır. Bu hastalığın en yıkıcı ve geri dönüşsüz etkisi göz sinirleri üzerinedir, baş ağrısı, kulaklarda uğultu hissi , göze ait hareket sinirlerinin etkilenmesi ile çift görme ve göz kayması şikayetlerine sebep olabilir ancak diğer organ ve sistemlerde kalıcı fonksiyon bozukluğu yaratmaz.
Yani hastalık tedavi edilmediği takdirde kalıcı görme azalmasına hatta tamamen görme kaybına neden olmaktadır. Cerrahi tedavi bu konuda deneyimli göz hastalıkları uzmanları tarafından göz siniri üzerine uygulanacak cerrahi girişimle veya beyin cerrahisi uzmanlarınca uygulanan şant dediğimiz basınç dengeleyici gereçlerin yerleştirilmesi ile yapılabilmektedir. Beyin cerrahisi tarafından uygulanan şant cerrahilerinde litaratürde de net olarak belirtildiği üzere komplikasyon (istenmeyen yan etki) oluşma ihtimali, göz siniri üzerine yapılan cerrahiye göre daha yüksektir. Sorun şu ki oldukça zor ve deneyim gerektiren bu cerrahi ülkemizde az sayıda göz hekimi tarafından uygulanabilmektedir. Cerrahi sonrasında gözde kızarıklık ve batma hissi oluşabilmekte ve bu şikayetler bir ay içinde azalarak tamamıyla geçmektedir. Kızımız Sude’yi de her iki gözünden opere ederek göz sinirlerindeki ödemi başarılı şekilde tedavi ettik ve görme fonksiyonları korumayı başardık. Kızımızı sağlığına kavuşturduk şifa ile taburcu ettik.
Editör: TE Bilisim