İstanbul da yıllardır beklenen deprem gerçekleşti mi? Gerçekleşmedi mi? Bilmemiz mümkün değil. Yaşanan bu depremin yıllardır zihinlerine kazınan yedinin üzerinde bir deprem olacak hatta bu süre kısaldı her an olabilir diye ekranlarda söylene söylene insanların beynine kazındı. 13 saniyelik 6,2 şiddetindeki deprem çok şükür ucuz atlatıldı, kayda değer bir yıkım, ölüm ve yaralanmalar yaşanmadı. Yıllardır ekrana çıkıp ellerindeki vileda sopaları ile ekrandaki fayları gösteren ‘’Şu fay yatay, şu fay düşey, şu fay şuradan çıkıp şuraya kadar gidiyor, şu fay ölü, şu faylar diri, şu fay kırılırsa şu şiddette deprem yaratır, amcam jinekoloji ye gidip ameliyat olur ise halam olur gibi’’ bir sürü şeyler söylüyor. Bu konu hakkında bir şeyler söylemek için verileri incelemek lazım ve ona göre konuşmak lazım iken, adının önünde Prof. Titri olan adamlar, ayrı ayrı televizyon kanallarına çıkıp birbirinin tamamen zıttı şeyler söylüyorlar ve insanın tepesini attırıyorlar.
İsimlerinin başında Prof. Titri olan bu adamlar aynı konuda bu kadar değişik sonuca nasıl varıyorlar şaşmamak elde değil. Televizyona çıkıp elime vileda sopasını alıp ekrandaki renkli çizimlerle gösterilmiş olan fay hatları konusunda onlardan daha iyi sallar ve yorumda bulunurum. Bu zatları sunucular kışkırtıp daha fazla reyting almak için birbirlerine de düşürüyorlar, hiçbiri birbirini sevmiyor ve onların görüşlerine değer vermiyor, benim dediğim doğrudur o bu işleri bilmez modundalar. Ülkemizde bu kadar bu işle uğraşan adam varken birileri de bu konuda Almanların fikirlerini sormakta, Marmara’da hangi fay çatladı hangi fay ne kadar kırıldı bilmem fakat bildiğim ve emin olduğum bir şey var ki! O da bu adamların ar damarlarının çatlak olduğu ve bu çatlağın son depremden sonra ise tamamen kırıldığıdır.
Her konuda olduğu gibi bu konuda da yüzlerce ayrı fikir var, ekranlar fikirler ile kaynamakta. Benim de bir fikrim var, aynı şey futbolda da oluyordu hiçbir takım Türk hakemlerinden memnun değildi, Var sistemini getirdiler yine olmadı bu seferde derbi maçlarında yabancı hakem olsun dediler onu da denediler yine de memnuniyetleri sağlanamadı, son bir şey kaldı uzaydan hakem getirmek. Deprem konusunda yabancı uzmanları işe alıp bu işlerle uğraşmaları sağlanmalı, hiç değilse televizyonlarda bilimsel verilere dayanan sözler duyarız da psikolojimiz birazcık düzelir.
Depremin hatırlattığı ve hala akıllanmadığımız ve de akıllanamayacağımızı gösteren bir veride cep telefonu hizmeti sunucuları. Hepsi Ali kıran baş kesen olmuş, nasıl elimizdeki aboneleri (tavukları) yolarız ın derdine düşmüşler. Abonenin yenilenmesine birkaç ay kala başlarlar mesaj atmaya ve aramaya, fiyatlar zamlanacak sana şöyle imkân sunacağız böyle imkân sunacağız demeye, verdikleri fiyat ise mevcut fiyatın iki katıdır. Bıkarsın yenilemeyi yaparsın bir hafta sonra bir kampanya çıkarırlar yeni gelenler için sana verdikleri fiyatın yarısını teklif ederler, tepen atar iki sayfa söver ve gidersin bayiye ‘’ o fiyat yeni gelenler için’’ der ‘’ bende yeniledim geçen hafta, ben yeni değil miyim? ‘’ dersin bıyık altından güler eleman, sen kümes deki kazsın dercesine, çaresiz dönersin kümesine.
İstanbul da ki önceki depremde oradaydım, deprem oldu binanın avlusuna indik, herkes yakınlarından haber almak istiyor, inanmazsınız avlunun köşesindeki direkte baz istasyonu var, aramız beş metre kimse yakınlarına ulaşamadı birkaç kişi internetten arama yapıp ulaşabildi telefonunda interneti olmayanlar ben dahil kırk beş dakika sonra yakınlarımızla haberleşebildik. Aynı olay 06 Şubat 2023 depreminde de oldu, orada mazeret belirttiler ‘’tüm binalar yıkıldığı için bizim baz istasyonlarımızda yıkıldı o yüzden hizmet veremedik’’ dediler bu mazeretleri belirli bir ölçü de makul görüldü fakat İstanbul depreminde ne oldu? Bir tek bina ya da baz istasyonları yıkılmadığı halde insanlar saatlerce iletişim kuramadılar, buna ne diyecekler ve bunlara bir ceza verilecek mi? Diye düşünüyor insan.
Ulaştırma ve Alt Yapı bakanı GSM yetkilileri ile görüştükten sonra bir açıklama yaptı isteyen izleyebilir. Efendim neymiş baz istasyonları mevcut kapasitenin iki buçuk katı yüklenmeye cevap verebiliyormuş depremden sonra bu rakam yedi buçuk katına çıkmış da o yüzden bu iletişim sorunu olmuş muş, aramaların %75 i gerçekleşmiş kalan % 25 i ise hizmet alamamış. Bu telefonla arama işi insanın başının en sıkıştığı zaman da lazım, sen o zamanda bu isteğe cevap veremiyorsan neye yararsın! Bakanın dediği gibi şimdi elde bir veri de var deprem anında mevcut baz istasyonlarının % 25 eksiği var olduğunu tespit ettiniz, bu sorunun hızla giderileceği ve kapasitenin artırılacağını bu konuda GSM operatörlerine talimat verildiğini falan söyleyen yok maalesef.
Sevgili dostlar asıl fay çatlağı veya kırığı Marmara denizinin altında değil, asıl çatlak ve kırık bizlerin kafasında ve zihniyetinde başka bir yerde aramaya hele Almanya ya sormaya da hiç gerek yok.