Jeopark çalışma grubu çalışmalarına kesintisiz devam ediyor. Bu gurubun sürükleyicisi Prof Mehmet Özkul Hoca, Denizli’nin bir jeoparkı olsun diye maddi manevi varlığını esirgemiyor. En son İspanya’da yapılan UNESCO Jeoloji Bilimleri Birliği toplantısına katılıp, halihazırda Dünya Kültür Mirası Alanı listesinde yer alan Pamukkale’yi, dünyada 'İlk 100 Jeolojik Miras Alanı' listesine alan serftikayı alıp gelmiş, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan’a sunmuştu.

Son olarak ulusal jeopark olarak ilan edilen ve UNECO’ya müracat safhasında olan, “Zonguldak Kömür Jeoparkı” çalışmalarının bir değerlendirmesi olan uluslararası çalıştaya katıldı. Sadece katılmakla kalmadı, sempozyum davetlisi olan, UNESCO’nun değerlendirme komitesi üyesi İranlı Ali Reza Amrikazemi’yi Denizli’ye getirdi. Ali Reza’nın İran’ın deneyimlerinden oluşan sunumunu PAÜ Mühendislik Fakültesi’nde ilgilileri ile dinledik. Ben de Çal yöresine yapılacak bir turistik gezinin muhtemel rotasını harita eşliğinde anlattım. Toplantıya Turizm Fakültesi Dekanı Prof Serkan Birtan, Büyükşehir Belediyesi İmar İşler Müdürü Seval Gebeş, GEKA uzmanları, Denizli Jeoleoji mühendisleri şube başkanı Prof Barış Semiz, Denizli Müze Müdürü Arkeolog Nail Uyar ve Çal Yöresi Derneği ikinci başkanı olarak ben katıldım. Öncelikle kısaca “Denizli Traverten Jeoparkı” başlığını tanımlayalım;

Tıpkı Pamukkale örneğinde olduğu gibi, UNESCO ilginç jeolojik oluşumların korunmaları için, sit alanı ilan edilmelerini istiyor. Birkaç sit bir araya getirilince de jeopark oluyor. UNESCO tarafından Jeosit veya jeopark ilan edilmek, uluslararası nitelikte gezilebilir ve güvenilir bir coğrafya demek oluyor. Bizim örneğimizde Honaz Göz Piknik Alanı, Kaklık Mağarası, Pamukkale gibi doğal ve aktif traverten oluşumları; Laodikya, Hierapolis ve Tripolis gibi ağırlıklı olarak traverten malzemeden yapılan antik kentler; güncel kullanımda olan Ballık Boğazı Traverten Yatakları ve Taş Heykel kolonisini bir araya getirdin mi, traverten temalı bir jeopark müracaatı için uygun görünüyor. Nitekim UNESCO temsilcisi bu jeosist alanlarına ve temaya bayıldı. Şimdi buna tarih kültür ve yöresel ürünleri de ekledik mi tamamdır. Nitekim temsilcinin adı geçen yerlere ilaveten yapılan Buldan gezisi, çarşısı ve evleri yeterli ve tamamlayıcı oldmuş.

Çal'a gelince;

Pamukkale Karahayıt’tan başlayan gözlem gezimiz; Gözler Lavanta ve Kekik Bahçeleri, Develler Kibele Tapınım Alanı, Ortaköy 1000 Yıllık Anıt Ağaç, Bahadınlar Apollon Lairbenoz Tapınağı, Çal Çakırlar Kayrak Taşlar İle Yapılan Evler, Hançalar Roma Köprüsü, Kayı Pazarı, Çal Kısık Kanyonu, Çal Ürünlerinden Oluşan Kadınlar Kooperatifi ve Küp şaraplarının şarap imalat müzesi ile devam etti. Misafirimiz en çok Apollon Lairbenoz tapınağının Büyük Menderes eşliğinde oluşturduğu manzara ve hikayesi; kadınlar kooperatifinin ürün çeşitliliği ve paketleme inceliği;  Küp şaraplarının müzesi ve Dianisos kültü ile ilgilendi. Bir jeoparka sahip olmak için gerek jeosit alanları, gerek tarih, kültür, ve gerekse yerel ürünler bakımından fazlası ile yeterli olduğumuzu ifade ettiler. Şimdi geriye kalıyor Unesco’ya müracaat için gereğini yapmaya.

Müracaat konusunda inisiyatif büyükşehir belediyesinde. Yukarıda saydığımız coğrafi alanlar ile ilgili diğer belediyeler olan Pamukkale, Honaz, Buldan ve Çal belediyelerini ve meraklısı sivil toplum örgütlerini organize ederek bir yapı oluşturacak. Bu organizasyon UNESCO’ ya, geçen zamana ve değişen idareciler bağlı anlayış değişikliğinin olmayacağı güvenini verecek. Arkası kendiliğinden gelecek.

Bu arada Zonguldak dışında, Balıkesir, Manisa, İzmir, Bitlis gibi illerin jeopark konusunda yola çıktıklarını ve mesafe kat ettiklerini de belirtmek gerekir. Neticede her ülkeden sınırlı sayıda müracaatı kabul ediliyor. Geç kalınırsa yıllarca sıra beklemek gerekebilir. Bu notumuzu da şuraya düşmüş olalım.

Çal Yöresi gözlem gezimizde bizi Ortaköy’de karşılayarak lojistik destek sağlayan Çal Kaymakamı Mert Çanga’ya, Çal Bağ Yolu Grubundan Prof Hürriyet Yılmaz’a, bir şarap müzesi konsepti ile oldukça önemli mesafe kat edilmesini sağlayan Asım Altıntaş’a, kadın kooperatifini bizzat tanıtma inceliğini gösteren Çal Belediye Başkanı Fethi Akçan’a teşekkür ederiz.