’03-09 Eylül Halk Sağlığı Haftası’ kapsamında İl Sağlık Müdürlüğünde düzenlenen toplantıya Denizli’de görev yapan basın mensupları katıldı. Basın mensuplarının sağlık taramaları yapıldı. Kan alındı ve sonrasında kahvaltılı basın toplantısı gerçekleştirilerek koruyucu sağlık hizmetlerinin önemine dikkat çekildi. İl Sağlık Müdürlüğünde düzenlenen etkinliğe; Denizli İl Sağlık Müdürü Uz. Dr. Berna Öztürk, Denizli Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Osman Nuri Boyacı,  Denizli’de görev yapan basın mensubu çalışanlarıyla Hizmet Başkanları katıldı.

Denizli İl Sağlık Müdürü Uz. Dr. Berna Öztürk, Denizli’nin 15 bin 700 kişilik çok güçlü bir sağlık ordusuna sahip olduğunu belirterek hedeflerinin Denizli’de vatandaşların hasta olmadan sağlıklı bir şekilde yaşamlarını sürdürebilmelerini sağlamak olduğunu ifade etti. Bu anlamda halk sağlığı hizmetlerinin çok kıymetli olduğunu vurgulayan Öztürk şöyle konuştu: “Geçtiğimiz hafta Halk Sağlığı Haftasıydı. Biliyorsunuz hastaneleriyle, aile hekimleri ile özel ve üniversitesi ile Denizli 15 bin 700 kişilik çok güçlü bir sağlık ordusuna sahip. 13 devlet hastanesi, 1 üniversite, 1 Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi, 9 özel hastanesi ve 340 aile hekimliği ile birlikte Denizli’de ciddi bir sağlık hizmeti sunmaya çalışıyoruz. Bu insan gücümüzün yüzde 50’yi aşkın 8 bin 500 sağlık çalışanımız kamuda, 3 bin 100 sağlık çalışanımız Pamukkale Üniversite Hastanemizde ve 4 bin sağlık çalışanımız da özel sektörde görev yapmaktadır. Çok kıymetli sağlık çalışanı arkadaşlarımızla birlikte İlimizde 1 milyonu aşan nüfusumuza hızlı, güvenilir, etkin bir sağlık hizmeti sunmaya gayret ediyoruz. Sağlık denilince akla hemen hasta olununca hastaneye gidilir ve sağlık hizmeti alınır algısı geliyor. Ama birinci basamakta verdiğimiz koruyucu sağlık hizmetleri; doğduğunuz andan öldüğünüz ana kadar ki sağlıklı yaşayabilmek adına yapılacak tüm çalışmaları, tüm taramaları, testleri ve tüm koruyucu sağlık hizmetleri ve sağlık okuryazarlığı bilgilendirmesini içeriyor. Aile hekimliği sistemimizin yanında toplum sağlığı merkezleri, kanser taramalarını yaptığımız KETEM’ler, Sağlıklı Hayat Merkezlerimize kadar pek çok sağlık kuruluşlarımız var. Evlilik için başvuran çiftlerimizde rutin taramalarımız var. Bunlardan iki tarama çok önemli olup biri talasemi taraması, bir diğeri de 2021 yılının Aralık ayında hizmete aldığımız ve Türkiye’de çok başarıyla uyguladığımız tüm illerde yaygın yapılan SMA taramalarıdır. Bu taramalarda öncelikle erkek eş adayından kan alınıyor, numunede SMA taşıyıcılığı şüphesi gözlemlendiğinde kadın eş adayından da kan alınarak test yapılıyor. Çiftin her ikisinin de SMA tarama sonucu pozitifse bu çiftlerin SMA’lı bir bebeğe sahip olma ihtimalleri var. Sağlıklı bir bebekleri olması için hamilelik öncesinden başlayarak Pamukkale Üniversitemizin Genetik Danışma Merkezinde tüm bu çiftlerimize danışmanlık veriyor, yardımcı olmaya çalışıyoruz. Bugüne kadar yaptığımız evlilik öncesi taramalarda 9 çiftimizin SMA taşıyıcısı olma ihtimalini tespit ettik ve şu anda onlara genetik danışmanlık veriyoruz. Talasemi de aynı SMA gibidir ancak taşıyıcılar evlendiğinde hasta bir çocukları olma ihtimali vardır. Yine bu taramalar başlamadan önce evlenen ve şu anda çocuk düşünen çiftlerimiz de bu taramaları yaptırabilmektedirler” dedi.

Berna Öztürkten aile hekimlerine övgü dolu sözler Berna Öztürkten aile hekimlerine övgü dolu sözler

Koruyucu Sağlık Hizmetlerimizle Sağlıklı Bireyler Oluşturmak Ana Hedefimiz

2022 yılında yeni bir taramaya daha başladıklarını belirten Öztürk, bebeklerde de SMA taraması yapıldığını, bugüne kadar 2022 yılında 1, 2023 yılında da 1 olmak üzere 2 bebeğin SMA’lı olarak dünyaya geldiğini söyledi. Öztürk, tanıları çok erken konulan bu bebeklerin, Üniversitede takip ve tedavilerinin devam ettiğini açıkladı ve diğer halk sağlığı hizmetleri hakkında bilgi verdi: “Bebeklerden topuk kanı alarak pek çok taramalarını gerçekleştiriyoruz. Buradaki hedefimiz de bazı enzim eksikleri ile doğan bebeklerin ciddi hastalıklarının ortaya çıkmasını engellemek. SMA taraması da bunlardan biridir. Bunun dışında çocuklarda yenidoğan işitme taramaları, okul çağında görme ve diş taramaları yapıyoruz. Yine ilerleyen yaşlarda aile hekimlerimiz aracılığıyla kronik hastalıkların taramalarını yapıyoruz. Denizli’de biliyorsunuz bir pembe şehir projesi yürütüyor, kanser taramalarını yoğun şekilde yapıyoruz. Bunların yanında çevre sağlığı anlamında çok ciddi çalışmalarımız var. Biliyorsunuz İlimiz bir sağlık turizmi şehri olsun diye hep birlikte çabalıyoruz. Termal turizmin çok geliştirebileceği bir doğa yapısı içerisindeyiz. Bu anlamda kaplıca, sıcak su kaynakları, havuzlar, içme sularımızın İl Sağlık Müdürlüğümüz tarafından denetlenmekte ve laboratuvarlarımız aracılığıyla hem kimyasal hem bakteriyel analizleri yapılmakta ve halk sağlığına uygun olanların çalışmasına devam etmesi sağlanmaktadır. Yine tütünsüz yaşam için mücadele veriyoruz. Bütün hedefimiz dünyada ve Türkiye’de olduğu gibi İlimizde de sağlıklı bireylerin dünyaya gelmesi, sosyal anlamda, fiziksel anlamda ve ruhsal anlamda sağlıklı şekilde yaşayacak bireylerin hayata devam etmesini sağlamak. Bu anlamda birinci basamak sağlık hizmetlerimiz son derece önemli. Biz de bu vesileyle ‘Erken Tanı Hayat Kurtarır’ diyerek sizlerin hem kronik hastalıklar hem de kanser açısından taramalarını yapmış olduk. Hepinizin sonuçlarının sağlıklı çıkmasını umuyor ve herkese sağlıklı bir yaşam diliyorum” diye konuştu.

Osman Nuri Boyacı: "Gazeteciler Sağlığına Dikkat Etmiyor"

Denizli Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Osman Nuri Boyacı da gazetecilere yapılan sağlık taramasından dolayı Denizli İl Sağlık Müdürü Uz. Dr. Berna Öztürk’e teşekkür ederek; “  Gazeteciler olarak yoğun bir çalışma temposu içerisindeyiz. Kendimize sağlığımıza çok dikkat etmiyoruz. Zaman zaman bazı arkadaşlarımızın rahatsızlıklarının üzüntüsünü yaşıyoruz. Bu yüzden Sağlık Müdürümüzden gazetecilere sağlık taraması yapılması konusunda  bir talepte bulunduk. Bu etkinlik kapsamında arkadaşlarımızın kanları alındı. Detaylı incelemeleri yapılacak. İnşallah tüm arkadaşlarımız gayet sağlıklıdır. Sağlıklı basın, sağlıklı haber verir” dedi.